5 Aralık 2013 Perşembe

ABD Tarihi

ABD Tarihi, Allan Nevins - Henry Steele Commager tarafından yazılmıştır.http://kitapgalerisi.com'da %30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Doğubatı Yayınları, Tarih, 9789758717118, 559 Sayfa, Kasım/2013

Kitabın 136. ve 137. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Ulusal (Federal) Bir Hükümetin Yokluğu
Bu sayede genç cumhuriyet, ilerisi için umut verici ve ilerici bir manzara gösteriyordu. Bununla beraber ufukta kara bir bulut duruyordu: On üç eyalet, gerçekten ulusal, federal bir hükümet kurmayı asla başaramamıştı. 1781 Mart'ında onlar Konfederasyon Maddeleri denilen bazı İlkeleri kabul etmişlerdi; fakat sadece bir "dostluk ittifakı" niteliğinde olan bu sistem, zayıf ve yetersizdi. Bütün ulusu kapsayan gerçek bir merkezî yürütme organı yoktu. Bütün ulusu kapsayan bir mahkemeler sistemi kurulmuş değildi. Her eyaletin bir tek oy hakkı olan bir tek meclisten ibaret Amerikan Kongresi  (Continental Congress) etkili ve gerçek bir faaliyet gösteremeyecek derecede zayıftı. Bu kuruluş vergi toplayamaz, çıkardığı yasaları çiğneyenleri cezalandıramaz veya ayrı devletleri kendisinin başka ülkelerle yaptığı antlaşmalara uymaya zorlayamazdı. Dahası, hükümet işlerini yürütmek ve hükümet borçlarının faizini ödemek için yeterli miktarda para toplayamamasıydı.
Özetlersek Amerikan devrimi, Amerikan halkına uluslar ailesi içinde bağımsız bir yer vermiş oluyordu. Devrim, onlara veraset, servet ve imtiyazın az olduğu, buna karşılık insanlar arasında eşitliğin daha önemli sayıldığı bir değişik toplum düzeni getirmişti. Bu toplumda kültür ve davranış standartları geçici olarak düşmüş; fakat adalet ve eşitlik standartları yükselmişti. Keza, devrim onlara yurtseverlik duygularını derinleştirecek binlerce hatıra bırakmıştı. Washington'ın, Cambridge'de bir karaağaç altında kılıcını çıkartması,  Bunker Hill'in kanlı yamaçları,   Ouebec  surları  altında  Montgomery'nin  ölümü, Nathan Hale'in "Yalnız şuna üzülürüm ki, ülkem için feda edecek bir tek canım var" demesi, Hudson ırmağındaki hapis gemileri, Benedict Arnold'un ülkesine karşı ihanet etmeye çalışırken bunu yapamaması, Forge vadisinin iliklere işleyen soğuğu, Marion'un Güney Carolina'da kendisine "bataklık tilkisi" lâkabını kazandıran gerilla savaşı, Benjamin Franklin'in "Birbirimize sıkı sıkı sarılmalıyız, yoksa hepimiz ayrı darağaçlarında sallanırız" sözleri, ulusal dava için sabırla para toplayan yurtsever maliyeci Robert Moriss, York Town'da istihkâmı ele geçiren Alexander Hamilton, İngiliz filosunun büyük boşaltma esnasında New York körfezinden ayrılması, evet bunların hiçbiri unutulmadı.
Fakat Amerikan halkının bundan başka kendi kendini yö-netmeye, kurduğu cumhuriyeti başarıya ulaştırmaya gerçekten yetenekli olduğunu göstermesi gerekirdi. Yine o imparatorluk örgütü sorununu çözecek kudrette olduğunu göstermeliydi. Bunu henüz ispat etmemişti. Görünüşe göre, "Dostluk ittifakları" bir ayrılık ve anlaşmazlık ittifakı haline geliyordu. Kongreleri gittikçe itibardan düşüyordu. Devletler arasındaki anlaşmazlıklar gerçekte tehlikeli bir hal alıyordu. Muhtaç olduğu gıda, giyim ve ücreti alamayan ordu, bu karmakarışık durumdan herkesten daha fazla etkileniyordu. Bu orduda subaylar çoğunlukla şu sözlerle kadeh kaldırıyorlardı: "Fıçıya bir çember şerefine"; ve eğer çember sağlanmazsa fıçının bir tahta yığını halinde dökülüvermesi muhtemel görünüyordu.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder