6 Aralık 2013 Cuma

Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 3 (Cep Boy)

Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 3 (Cep Boy), Steven Hiatt tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da %20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. |  April Yayınları, Anı Anlatı-Biyografi, 9789756006498, 559 Sayfa, Kasım/2013


Kitabın 26. ve 27. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Küresel İmparatorluk: Denetim Ağı
Mülkiyetin sonu gelmeyecek şekilde
yığılmayı sürdürmesi gücün
de aynı şekilde toplanmaya
devam etmesi temelinde mümkündür.

Hannah Arendt



George Walker Bush 2003 yılının Haziran ayında, Irak'a Özgürlük Operasyonu'nun hemen öncesinde kendisine tezahürat yapan West Point Harp Okulu öğrencilerine, "Görev tamamlanmıştır!" duyurusunu yaptıktan sonra, Amerika'nın bölgesel hırslar beslemediğini söylüyor, "İmparatorluk kurma peşinde değiliz," diyordu. O arada Niall Ferguson ve Charles Krauthammer gibi neo-con uzmanlar tarafından yapmaya teşvik edildiği şey tamı tamına 'gayri resmi imparatorluk durumundan resmen imparatorluk olmaya geçiş yapılmasıydı' ki bu da Amerika'nın dünyadaki fiili rolünün kavranması ve 'siyasi küreselleşmenin emperyalizmin yeni ve daha şık nitelendirmesi olduğu gerçeğinin kabulünden' geçiyordu. Sa-vaş-ertesi tabir edilen dönemden sonra, yani Berlin Duva-rı'nın 1989'da yıkılmasına kadar olan süreç içinde ortaya çıkan yeni düzen, yeni bir Dünya İmparatorluğu'na uzanan döngünün tamamlandığı evreye ulaşmış olabilir miydi?

Müttefiklerin 1945'te kazandığı, halkların Atlantik Bildirgesi'nde teyit edilen kendi kaderini tayin hakkını teslim eden zafer, sömürgeci imparatorlukların sona erdiğinin belirtisi gibiydi. Asya'nın, Afrika'nın, Ortadoğu'nun sömürgeleştirilmiş halkları 1941-1942 yıllarında Britanya, Fransa, Hollanda ordularının yenilgiye uğratıldığını görmüştü ve Avrupa'nın emperyal güçlerinin egemenliklerini daha fazla dayatmak için gereksindikleri askeri ya da mali güçten artık yoksun olduğunu biliyordu. Dahası, en büyük iki güç olan Birleşik Devletler ve Sovyetler Birliği resmen emperyalizm karşıtı cephede yer almış gibi görünüyordu. Birleşik Devletler uzunca zamandan beri, gelişmekte olan ülkelerin resmi bağımsızlığını savunan bir 'açık kapı' politikası izliyordu. Sovyetler Birliği ise 1917'deki doğumundan o yana emperyalizmin ortadan kaldırılacağını dayatıyordu ve önderliğini yaptığı komünist hareket bunun sonucunda dünyanın sömürgeleştirilmiş kesimlerinde geniş ilgi bulmuş ve çekim yaratmıştı.
Ne var ki, Avrupa'nın sömürgeci güçleri edinimlerini olabildiğince uzun süre elde tutmaya çalışacaktı. Britanya sonunda 1947'de Hindistan'dan çıktı, ama bağımsızlıklarını bahşedene dek Kenya, Kıbrıs ve Malaya'da başkaldıran yurtseverlerle mücadeleyi sürdürdü. Fransa
ise, emperyal gloire'sinden kalan kırıntıları korumak amacıyla Çin Hindi ve Cezayir'de girdiği savaşlardan yenik çıktı. Tarih dünyanın her tarafında bir kez daha belirgin şekilde halkların kendi kaderlerini tayin hakkından yana tekerrür ediyordu. 


Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder