6 Aralık 2013 Cuma

Gönül Semaveri

Gönül Semaveri, Deniz Bölükbaşı tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da %20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Doğan Kitap, Roman, 9786050917222, 393 Sayfa, Ekim/2013



Kitabın 110. ve 111.sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.


Ağn Dağı, sabahın ilk ışıklarıyla Erivan üzerinde bir güneş gibi doğuyordu. Karlı zirvelerini sarmalayan eflatun ışık örtüsü tülüy-le bulutsuz safir gökyüzünden gururla bakıyordu.
Kamir Benaki Caddesi'ne açılan General Andranik Soka-ğı'ndaki sarı, gri, pembe ve krem kireçtaşı eski binalar güne henüz uyanmamıştı. Hareket olmayan sessiz sokak da gecenin koyu kasvetinden çıkmaya hazırlanıyordu.
16 numaradaki volkanik siyah mermer süslü pembe binanın üçüncü katındaki dövme demir işlemeli balkonda tek başına oturan kadın Ağn Dağı'nı seyrediyordu.
Sessiz ve hareketsizdi. Gümüşe çalan saçları özensizce arkaya toplanmıştı. Çiğ düşmüş kadife yeşili nemli gözleri Ağrı Dağı'na kilitlenmişti.
Telvesi bol acı kahvesine uzanan ince parmakları kemik yığınını andırıyordu.
Gece yine uyuyamamıştı. Ruhunu için için kemiren düşünceler gece boyu bir hayalet gibi beyninin kıvrımlarında dolaşıp durmuştu.
ilk geldiklerinde Erivan, üç yönden yarım ay gibi çevreleyen çorak tepelerin kum fırtınalarının vurduğu karanlık ve kasvetli bir yerdi. Toz bulutları ve çamurlu sokaklar insanın içini boğardı. Bu sabah da zehirli keder parçacıklarından oluşan ağır bir tabaka içini boğuyordu.
Ateşi dinmeyen bir alev denizinin kenarında, yaprağı ve çiçeği olmayan yalnız bir külden ağaç gibiydi. Ruhu kızgın ateş altında kavrulan kum taneleri misali çoraklaşmıştı.
Kahvesini yudumlarken 19. yüzyılda yaşamış Ermeni kadın şair Zabelle Essayen'in "Buhur" isimli şiirindeki, kalbi buhurdan gibi tüten isimsiz kadını hatırlamıştı.
Eski tapmakta ağır ağır yanan tütsü gümüş buhurdanlık içinde ileri geri sallanıyor. Kutsal haç etrafında halka şeklinde dönüyor, puslu ısısı azizlerin yüzlerini çelenk gibi örtüyor. Zamana meydan okuyan mağrur taş kemerler altında okunan dualar kaybolup gidiyor, mumların yorgun gözleri soluk ışıklarıyla titriyor. Tapınağının gri ve çürümüş sütunları sessiz hıçkırıklarla kımıldayan tülü tutuyor, altında tütsü gibi yanan kadının kararmış kalbi acıyla çarpıyor. Buhurdanlıkta yanan tütsü gökyüzüne süzülerek yükseliyor. İçin için yanan kadının kalbi eriyene ve alevler geride kalan cürufu silip süpürene kadar soğuk ve sert kabuğundan azat olmuyor. Yanarak tükenen tütsü sınırsız gökyüzüne yükselince, kadının arınan ve temizlenen kalbi kabuğundan kurtuluyor, ruh huzuruna kavuşuyor.
Şiir, ruhun ateşle yanarak temizlenmesinin ve azat olmasının hikâyesini böyle anlatıyordu.
Pirapyon da üzerine düşen ve giderek derinleşen ölümün gölgesini hissediyordu. Tek ümidi, bütün ömrünü adadığı geçmişin hesabını sorma sürecini sonuçlandırarak ruh huzuruna kavuşmak ve sonra Ağrı Dağı gibi dik ve mağrur ölmekti.
Erivan çocukluğundan beri hayallerinin ve düşlerinin mabediydi. Ağrı Dağı da sökülüp kopartıldıkları Anadolu'daki tarihi yurtlarının, geride bıraktıkları buruk hatıraların, sessiz ve ebedi bekçisiydi. Kutsal ikonları, manevi güçlerinin kaynağıydı.
Eski topraklarına dönmek, Ağrı Dağı'nın zirvesine bayrak dikmek hayaliyle yaşamışlardı. Bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyecek bir rüya olarak kalacağını şimdi anlamıştı.
Ağrı Dağı'nı sadece Erivan'daki evlerinin pencerelerinden uzaktan görebileceklerdi. Anadolu'da kaybettikleri topraklan ancak Erivan'da kurulan yeni mahallelere verdikleri isimlerde yaşatabileceklerdi.
Ağrı Dağı da, bir hayal olarak kalacak bu hasretin gündüzleri güneşi, geceleri de uyumadan nöbet tutan dolunayı olarak gönüllerinde hiç batmayacaktı.
1922 yılında Fransız işgal askerleri Çukurova'yı boşaltmaya başlamıştı. Babası Garabed Peştemalyan ve annesi Yevpine ile Fransız birlikleriyle önce Lazkiye'ye kaçmışlardı. Bundan sonra Beyrut'a gelmişlerdi. Beyrut'ta geçen yirmi dört yıldan sonra Erivan, boşlukta meçhule yolculuklarının son durağıydı.

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder