24 Haziran 2014 Salı

Anna Lanetli Kızın Hayaleti

Anna Lanetli Kızın Hayaleti, Kendare Blake tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Martı Kitabevi, Roman, 9786053483243, 383 Sayfa, Haziran/2014
Kitabın 254. ve 255. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Aydınlatma yetersizdi. Gözlerimi ne kadar açarsam açayım hiçbir şeyi doğru düzgün göremiyordum. Koridorun şeklini de yalnızca odamıza çıkarken gördüğüm kadarıyla belli belirsiz hatırlıyordum. İki kez sola dönmüştük. Carmel ve Jestine biraz daha ileri gitmişlerdi; odaları köşeyi dönünceydi. Avcumdaki athame'yı hareket ettirdim.
O anda birisi çığlık attı ve ben sesin geldiği yöne doğru atıldım. Carmel bana sesleniyordu. Sonra birden sustu. Onun sesini duymaz olduğumda kanundaki adrenalin iyice yükseldi. İki saniye içinde odalarının açık kapısına varmıştım. Jestine'in başucu lambasının ışığında gözlerimi kıstım.
Carmel yatağından çıkmış, duvara yaslanmıştı. Jestine yatağında dimdik bir şekilde oturuyordu. Gözlerini odanın karşısına dikmiş, dümdüz ve güçlü bir sesle Galce bir büyü mırıldanıyordu. Odanın ortasında, beyaz renkli uzun bir gecelik giymiş bir kadın duruyordu. Dalgalı beyaz-sarı saçının bir kısmı omuzlarından sırtına dökülüyordu. Ölü olduğu besbelliydi; teni beyazdan çok mordu ve üstünde buruşukluğa benzer derin çizgiler vardı. Ama kadın yaşlı değildi.
"Carmel," dedim elimi uzatırken. Arkadaşım beni duyuyor ama hiç tepki vermiyordu; belki de hareket edemeyecek kadar büyük bir şok yaşamıştı. Jestine'in sesi giderek artınca kadın yerden yükselmeye başladı. Sararmış dişlerini gösteriyordu ve zaman geçtikçe daha da öfkeleniyordu. Havada sağa sola savrularak her tarafa kokuşmuş su sıçratmaya başladı. Carmel bir çığlık atıp koluyla yüzünü kapadı.
"Cas! Onu daha fazla tutamayacağım," diye bağırdı Jestine. Bunu yaptığı anda büyünün etkisi kayboldu ve hayalet yatağa doğru atıldı.
Hiç düşünmedim, sadece bıçağımı fırlattım. Kadının göğsüne saplanan bıçak tok bir ses çıkardı; sanki bir ağaç gövdesine saplanmış gibiydi. Kadın olduğu yere düştü.
"Neler oluyor?" diye sordu arkamdan koşup gelmiş olan Thomas. Beni itip Carmel'in yanına koştu.
"Güzel soru," dedim odaya iyice girip arkamdan kapıyı kapatırken. Jestine, yatağının kenarından eğilip cesede baktı. Ben rahatlatıcı bir şey söyleyemeden önce elini uzatıp kadının bedenini ittirdi ve yüzüstü dönmesini sağladı. Bıçak hâlâ göğsünde duruyordu.
"Bunun... parçalara ayrılması falan gerekmiyor muydu?" diye sordu kafasını kaldırınca.
"Bazen patlayabilirler de," dediğimde hızla geri çekildi. Omuz silktim. "Bir keresinde bağırsakları deşilmiş bir hayaletle karşılaştım. Bıçağı adamın vücudundan geri kalana sapladığımda midesi... patlayıverdi. Küçük parçalara falan ayrılmadı ama."
"Öğğ," dedi Jestine yüzünü buruşturarak.
"Cas," dedi Carmel. Ona baktığımda başını iki yana salladı. Konuşmayı kestim ama, zarafet bekliyorsan geri gelmemeliydin, diye düşündüm. Sonra hayaletin yanına gittim.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder