26 Haziran 2014 Perşembe

Cenneti Öldürmek

Cenneti Öldürmek, Ma Jian tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Martı Kitabevi, Roman, 9786053482222, 464 Sayfa, Haziran/2014

Kitabın 296. ve 297. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Meili, King Hanedanlığı'ndaki âlimin evinin yanındaki bir evin zemin katındaki bir geri dönüşüm atölyesinde çalışıyordu. Her gün demonte etmesi gereken trafo ve eritmesi gereken plastik film yığınları oluyordu. Nannan genellikle ona eşilik ediyor, elektrik kablosu ve bakır tel sepetlerinin arasında tek başına saklambaç oynuyordu.
Sabahları, Kongzi onları karşı kıyıya bıraktıktan sonra, Cen-net'te oturanlara satmak için temiz çeşme suyu almaya komşu kasabaya doğru yelken açıyordu. Günde sadece kırk yuan kazansa da -ki bu Meili'nin maaşından biraz daha azdı- kendi patronu olmak ve boş zamanlarında siyah sularda yelken açmak hoşuna gidiyordu. Akşamüstü tekne çeşme suyu dolu bir halde ve yol üzerinden aldığı bir ya da iki yolcuyla birlikte döndüğünde, ekşi, buruk kokusuna rağmen Cennet kasabasında yaşıyor olmaktan mutluluk duyuyordu.
"Peki, sen nereden geliyorsun kaptan?" diye sordu, bir sabah tekneye binen bir göçmen işçi.
"Hubei ilçesinden," diye cevap verdi Kongzi, teknenin motorunu çalıştırıp bir geminin yukarı taraflardaki çamurlu kıyıya televizyon ve tarayıcılardan oluşan yükünü boşaltmasını izlerken. "Buraya birkaç ay önce geldik. Ya sen?"
"Ah, ben sekiz senedir buradayım. Yukarıdaki şu beyaz villaları görüyor musun? Bizim ekip geçen sene, sadece altı ay içinde inşa etti onları. Ama bu kadar çok göçmen işçi buraya akın ederken artık iş bulmak zorlaştı."
Kongzi, beyaz kaplamalı kiremitleriyle bir sıra umumi tuvalete benzeyen villalara baktı. Gölün üst kısmındaki tepenin üzerinde, belediye binasının yakınlarındaydılar. Yanlarından geçen beton yol, Guomindang döneminde bölgede yaşayanların ulu bilge ve on sekiz müridine adak ikramlarında bulundukları harap olmuş Konfüçyüs Tapınağı'na gidiyordu. Cennet son zamanlara kadar uyuşuk ve yoksul bir göl kenarı kasabasıydı. Sel dönemlerinde göl, kıyısına yakın olan Ming Hanedanlığı tiyatrosunu ve bazen de tüm kasabayı sular altında bırakırdı. 1960'lı yıllarda nüfusun yansı köyden ayrılmıştı. Bunların yarısı, Guangzhou'da çöp toplayarak yaşamaya çalışmak için, eşyaları omuzlarındaki sırıklara bağlı bir şekilde yürüyerek gitmişlerdi. Ancak on yıl önce, ilk İngiliz gemisinin Foshan yakınlarındaki İnci Nehri iskelesi yakınlarına demir atmasından ve dağ kadar elektronik atığı boşaltmasından sonra Cennet'in ekonomisi giderek düzelmişti. Girişimci ailelerden biri atıkların bir kısmını Cennet kasabasındaki evlerine taşımış, parçalarına ayırmış, hurda plastik ve metal parçalanın bölgedeki bir oyuncak fabrikasına satmıştı. Avrupalıların Foshan'a boşalttıkları atık yığınları büyüdükçe, kasabadaki diğer aileler de evlerinin zemin katlarında atölyeler açarak ve yardımcı olmaları için göçmen işçileri işe alarak bu ailenin yaptığını yapmışlardı. Artık her evin kapısının önünde buğday balyaları yerine elektirik kablosu, devre tahtası ve trafolardan oluşmuş yığınlar vardı. Sadece on yılda Cennet kasabası sessiz, gelişmenin olmadığı bi nehir kıyısı kasabasından, bereketli ve zengin, atıklara boğulmuş bir kasaba haline gelmişti.
"Elektronik atıkların demonte edilmesi alanında bir iş bulabileceğimi biliyorum ama o tehlikeli bir iş," dedi adam Kongzi'ye. "Özellikle kurşun ve gümüşü ayırmak en kötüsü. Kullanmak zorunda kaldığın sülfürik asit, erkekleri kısırlaştırabilen dumanlar çıkarıyor. Bir inşaat alanında çalışmayı tercih ederim."
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder