30 Haziran 2014 Pazartesi

Türkçe Ezan Ve Menderes

Türkçe Ezan Ve Menderes, Mustafa Armağan tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. |  Timaş Yayınları, Tarih, 9786051142357, 239 Sayfa, Hazinra/2014
Kitabın 158. ve 159. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Verginin adı "boynuz parasıydı
Mehmet Kılınç


1935 Hatay, İskenderun doğumlu.
Türkçe ezanın okunduğunu hatırlamıyorum. Köyde Arapça okunuyordu. Bildiğim kadarı ile bir nöbetçi koyarlarmış, jandarmanın gelişini haber versin diye. Yalnız çocukların kaçak okutulduğunu biliyorum.
Camide, evde Kur'an-ı Kerim öğrenmek yasaktı. Çocukları orman içerisinde görünmeyecek yere götürüp Kur'an-ı Kerim öğretirlerdi. Hatta çocukluğumda hatırlıyorum tellik (takke) giydiğini jandarma görürse çıkarıp yırtarlardı. Saçın varsa ona da katran sürerlerdi.
Herkes buna tepkiliydi. Haklı diyen hemen hemen yoktu.
Demokrat Parti'nin iktidara gelmesiyle halk üzerindeki baskılar azaldı. Hatta ve hatta hocalar vaaz veremez olmuşlardı. Demokrat Parti yerleşene kadar da sıkıntılar devam etti.
Adnan Menderes Ezan-ı Muhammedi Arapça okunacak, çocuklar Kur'an-ı Kerim öğrenebilecek, serbestlik olacak, dedi.
Burada "Menderes bunu vaad etmemiş olsaydı bile halkın bu konuda talebi olur muydu?" sorumuza Mehmet Amca "Olurdu. Kur'an-ı Kerim ahirete kadar sürecek, değiştirilemez" cevabını verdi. Ardından Tek Parti döneminde yaşanan zorlukları, avantaj ve dezavantajları sorduk. Aldığımız cevaplar şunlar oldu:

Avantaj yoktu. Sıkıntılar vardı. O zaman "boynuz parası" derlerdi. Davamı varsa yazdıracaksın. Üç keçin mi var? Yazdıracaksın. İki kuzun varsa, ineğin, beygirin varsa yazdıracaksın. Onun vergisini ödemek zorundasm. Köylüde para olmadığından görevlinin köye geldiği dönemlerde hayvanlar dağa, tarlalara çıkarılır, [sesleri çıkıp da yakalanmasınlar diyel ağızları bağlanır, iki üç gün beklenirdi.
Hatta ve hatta Maliyeden biri gelmiş köye. Köylünün birine şu kadar vergi borcun var demiş. Köylü "Cumaya ödesem" deyince kızmış, bugün vereceksin demiş. Seccadeni, çuvalını ne gördüyse götürüyor, ödeyince geri veriyordu. Alacağı 60 kuruş, 20 kuruş, 2 lira, 3 lira... Fazla değil ama para yok.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder