3 Temmuz 2014 Perşembe

Saygı Duruşu

Saygı Duruşu, Siegrfried Lenz tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Everest Yayınları, Roman, 9786051417462, 92 Sayfa, Temmuz/2014
Kitabın 46. ve 47. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

O anda değil, Colin'in kim olduğunu ve aralarında nasıl bir ilişki olduğunu o anda sormak istemedim. Yaşını tahmin etmeye çalıştım, benden çok büyük olamazdı. Kül tablasındaki sigarayı alıp yaktım, resmi incelemeye başladım, Bir Kraliçe Ülkesini Sey-rediyor resmini, İngiliz bir ressama aitti, Attenborough olabilirdi. Kraliçenin ülkesi alacakaranlıktaydı, yol yoktu, sokaklar yoktu, bir su kenarında evler olduğu hayal edilebilirdi ancak, gizli, ulaşılamaz âdeta.
Odaya dönüp beni sigaram içerken gördüğünde gülümsemiş-tin Stella. Ayağa kalkmama engel oldun, burası farklı bir alandı, sınıf değildi, içeri girdiğinde kalkmam gerekmiyordu. "Daha iyi," dedi, "bugün babam daha iyi."
Birkaç adım attı, çalışma masasının önünde durdu ve elini defterlerin üstüne koydu. Görüşlerini sormaya hâlâ cesaret edemiyordum. Zamanı, böyle düşünüyordum, zamanı kendisi belirlemeliydi. Duraksaması uzadıkça övgü beklememem gerektiğine daha çok emin oluyordum. Takdirlerini asla esirgemezdi, defterlerimizi geri getirdiğinde, çalışmalarımızdan söz ederken ve değerlendirmelerini gerekçelendirirken önce övgülerle başlardı. Yanıma oturmasını bekliyordum, ama böyle yapmadı, dışarıya baktı, uzaklara, bir şey arıyordu sanki, cesaret verecek bir şey, bir ilham. Kısa bir süre sonra yüzündeki ifadenin nasıl değiştiğini gördüm, bağışlayıcı değil de kaygılı bir ifadeyle, "Şu an yaptığımı asla yapmadım Christian," dedi, "bunu karmaşık bulabilirsin, evet, aramızdaki bağı düşündüğümde, okuldaki durumumuz açısından hayli karmaşık. Sana söyleyeceklerimi sınıfta da söyleyebilmeli-yim." Stella konuşurken Seeblick'teki odayı ve paylaştığımız yastığı düşünmekten alıkoyamıyordum kendimi, nedenini bilemediğim bir korku hissettim, belirsiz bir sancı, ancak uzun sürmedi, çünkü Stella yeni bir sigara yakıp odayı arşınlamaya başladı tekrar.
Söylediklerin, başlangıçta yalnızca bana özel değildi Stella, konuyla ilgisi olan herkese temel bir şeyler anlatmak istiyordun: "Hayvan Çiftliği uygulamalı bir fabl ya da uygulanabilir bir fabl, burada bazı şeyler dolaylı olarak anlatılıyor, ön planda görünenin ardında başka bir gerçek var, devrimin acınası hali denebilir buna." Kitaplığın önünde durdu, raflara bakarak devam etti: "Hayvanlar için devrimin klasik talepleri tümüyle geçerli olmayabilir -daha çok ekmek, daha fazla özgürlük-, onların amacı insan egemenliğini sona erdirmek, sınırlı, somut bir hedef, buna da ulaşılıyor zaten. Ama sonrasında, yeni bir uygarlık kurulurken sorunlar da başlıyor. Sınıfların oluşumuyla ve her birinin iktidar arayışıyla."
Ardından bana dönerek, "Yeri gelmişken Christian," dedi, "başlangıçları iyi ele almışsın, emirleri, sloganları; hayvanların yaptığı kanun duvarına değinmişsin, hepsi doğru ve yerinde, o korkunç kuraldan da söz etmişsin: 'Bütün hayvanlar eşittir, ama bazı hayvanlar daha eşittir.' Fakat değinmediğin ya da gözden kaçırdığın bir şey var: Devrimin sonucu, bazı devrimleri de belirleyen sonuç. Yöneten sınıftaki iktidar savaşları dikkatini çekmemiş, zaferden sonra başlayan eşi görülmemiş şiddeti fark etmemişsin ve son olarak Christian, burada insan davranışlarına ilişkin bir modelin meydana çıktığının farkında değil misin? Bir söz vardır, bilmiyor olabilirsin, ama çok şey anlatır: Devrim kendi evlatlarını yer. Özetle, devrimi hazırlayan nedenleri ele almışsın, ama başarısız olma nedenlerinden söz etmemişsin."
Kendimi savunmaya çalışmadım, özellikle kaçındım, çünkü benden daha bilgili olduğunu görmüştüm, söylediklerinde tamamen haklıydı.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder