27 Ağustos 2014 Çarşamba

24 Ocak Anayasası

24 Ocak Anayasası, Uğur Mumcu tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da %20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Umag Yayınları, Siyaset, 9789758084494, 310 Sayfa, Aralık/2010
Kitabın 258. ve 259. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

YENİ DÖNEM
Yeni Anayasa'nın halkoyu ile onaylanmasından sonra Türkiye'de yeni bir dönem başlamaktadır. Bu dönemin ulusumuza hayırlı ve uğurlu olmasını dileriz.
Türkiye, çeşitli siyasal dönemlerden geçerek bugünkü yeni döneme adımını atmıştır. Atatürk'ün önderliğindeki o görkemli Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan sonra başlatılan devrim süreci, Türk toplumunu çağdaş demokratik uluslar düzeyine ulaştırma amacını taşımaktaydı. Yakın tarihimizin bu en köklü devrim süreci, Atatürk'ün ölümü ile noktalandıktan sonra on İki yıl sürecek olan "Milli Şef Dönemi" başladı. Atatürk'ün en yakın silah ve düşün arkadaşı İsmet İnönü'nün önderliğindeki tek parti yönetimi, 1946 seçimlerinde büyük sarsıntı geçirdikten sonra, 1950 yılının 14 Mayıs günü yurttaş oyu ile devrilmiş oldu.
"Milli Şef Dönemi"nin demokrasi açısından önemi, tek parti yönetiminden çok partili yönetime geçişin kansız ve sarsıntısız sağlanmış olmasıdır. Bu yumuşak inişin gerçekleşmesinde, İnönü'nün savaş alanlarında ve barış masalarında oluşan kişiliğinin ve olgunluğunun büyük payı vardır. Yine bu dönemde, bütün ülkeleri ve ulusları sarsan İkinci Dünya Savaşı'nın dışında kalmış olmamız, demokrasiye geçişimizi kolaylaştıran bir önemli etkendi.
Atatürk'ün sağlığında çeşitli girişimlere karşın gerçekleşme olanağı bulamayan "çok partili hayat", Atatürk'ün en yakın silah ve düşün arkadaşının büyük katkısıyla I950'de gerçekleşmiş ve halk kendi oyuyla Demokrat Parti'yi iktidara getirmiştir. Türk halkının çok partili hayat özleminin 1950'lerde hiçbir iç engel ile karşılaşmadan gerçekleşme olanağına kavuşmuş olması, demokratik geleneklerimiz açısından övgü ile anılması gereken bir tavırdır.
Türk halkının Batı türü demokrasiye olan özlemi ve tutkusu ile başlatılan "Demokrat Parti dönemi", ne acı ve yazıktır ki, dış politikada "teslimiyetçilik", iç politikada ise "Meclis grubu diktatoryasına" dayalı, "çoğunluk istibdadı" biçiminde sürdürülmüş; Atatürk devrim ve ilkeleri, bu dönemde onarılması güç yaralar almıştır. "DP bastonlu Cumhurbaşkanı" simgesi ile uzun süre belleklerden silinmeyen Bayar-Menderes yönetimi, "Vatan Cepheleri" ve parti emrindeki devlet radyosu ile tam bir partizan yönetime dönüşmüştü.
"Demokrat Parti dönemi", 27 Mayıs 1960 İhtilali ile sona erdirildi. İhtilalden sonra, devlet ve hükümet kadrosu ile DP Meclis Grubu toptan yargılandı. Yargılamalar sonunda, bir başbakan, iki bakan ipe çekildi. DP milletekilleri ve bakanlar hapis cezalarına çarptırıldılar. "27 Mayıs dönemi", ihtilal yönetimince toplanan Kurucu Meclis eliyle hazırlanan 1961 Anayasası'nın halkoyuna sunulması ile kapanmış oldu.
27 Mayıs İhtilali'nden sivil yönetime geçilirken de türlü sıkıntılar yaşandı. 22 Şubat ve 21 Mayıs gibi bilinen ya da kamuoyuna yansıtılmayan bazı darbe girişimlerine ve gruplaşmalara tanık olundu. Bu sarsıntıları Silahlı Kuvvetler'in demokrasiye bağlılığı ve İsmet Paşa gibi, gerek Silahlı Kuvvetler, gerekse kamuoyunun önünde saygınlığa sahip bir liderin güven verici tutumu ile toplumda büyük yaralar açmadan kapatıldı. Ve "yumuşak iniş", başarı ile sonuçlanmış oldu. Yine İsmet Paşa'nın tarihsel nitelikteki ağırlığı ile "kuyudan adam çıkarma" adı verilen "af süreci" başlatıldı.
27 Mayıs İhtilali'nin hükümetler üzerindeki siyasal ağırlığı aşağı yukarı, 1965 seçimlerine kadar sürdü. 65 seçimlerinden sonra büyük bir çoğunlukla iktidara gelen AP, "DP'nin devamı olduğunu" açıkça ilan etmekten çekinmedi. Yine bu dönemde, 61 Anayasası'nın tanıdığı geniş özgürlük ortamında siyasal partiler, sendikalar ve dernekler, kendilerine yeni biçim ve sözler verdiler. Geleneksel CHP, "ortanın solu" adını verdiği yeni bir politika ile siyasal yelpazedeki yerini belirlerken, "DP'nin devamı olduğunu" ileri süren AP de devlet katında iyice yerleşmeye başladı.
"AP dönemi", siyasal kargaşaların ve gençlik eylemlerinin tırmandırıldığı 1971 yılının ilk aylarında son buldu. 1971 Mart ayının I2'sinde Silahlı Kuvvetler'in "müdahalesi" ile başlayan "12 Mart dönemi" 1973 seçimleri ile' son buldu. 1973 seçimlerinde, "ortanın solu" adı verilen yeni politika ile CHP, Bülent Ecevit'in liderliğinde, 12 Mart döneminde kapatılan Milli Nizam Partisi yerine kurulan MSP ile birlikte iktidara geldi.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder