7 Ağustos 2014 Perşembe

Esas Duruşta Cinayet

Esas Duruşta Cinayet, İsmail Saymaz tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | İletişim Yayınları, Politika, 9789750515507, 293 Sayfa, Ağustos/2014
Kitabın 13. ve 14. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

MEHMETÇİK’İN KIYAMETİ
“Koğuuuş, kalkkk!”
Er Esat Mengilli ve tekmil koğuş, Emirdağ’ın ayaza kesmiş sabahına, işte bu haykırışla uyandı. Yatakları derleyip banyo sırasına girdiler; bir çırpıda tıraş oldular. Sonra, Er Mengilli’nin de içinde olduğu ikinci bölük, içtima alanına doluştu. Afyonkarahisar Emirdağ 3. Jandarma Tabur Eğitim Komutanlığı’nda, 7 Şubat 2007 sabahında sıra dışı bir telaş vardı. Çünkü o sabah 2.400 metrelik, teçhizatlı ve silahlı test koşusu yapılacaktı. Yarışı kazanan bölük flama almaya hak kazanacak, kaybedenler ise flamadan olacaktı. Başçavuş Özay Ayvaz, takım komutanı olduğu ikinci bölüğe bir şahin edasıyla baktı. Yanında Tabip Asteğmen Caner Geveci ve Başçavuş Ali Önal vardı. Halihazırda, 69 asker çeşitli mazeret, rapor ve izinler nedeniyle koşuya katılmadığı için, 229 kişilik mevcutla yarışa katıldılar. Tabip Asteğmen Geveci, soluksuz ve kıpırtısız şekilde bekleyen bölüğe, “Aranızda koşamayacak olan var mı?” diye sordu.
Kalabalıktan, Er Mehmet Bal el kaldırdı, iki adım öne çıktı. Bal’ı beş asker daha izledi. Başçavuş Ayvaz’ın kan beynine sıçradı. Önce Bal’ı, sonra beş askeri, bölüğün önünde küfredip tokatladı. Yapılan sağlık kontrolünden sonra altı asker koşudan muaf tutuldu. Astsubay Ayvaz, bir kez daha, ayrılmak isteyen olup olmadığını sordu. Er Mengilli, el kaldırıp kaldırmamakta tereddüt içindeydi. Diğer askerlere göre yaşlı sayılırdı. Yüksekokulu terk etmiş, iş tutamamış ve 27 yaşındayken, aniden karar alıp Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) katılmıştı. Ailesinin tek oğluydu.
Askerliğe başladığı 24 Kasım 2006’dan beri, ömründe görmediği çileyi görmüştü. Antakya’nın sıcağından Emirdağ’ın ayazına geldiği yetmezmiş gibi, acemilik görevi bitmediği için, üst devre askerlerin eziyetine de maruz kalıyordu.

İçtimada tekme ve küfür

Aslında bir süredir rahatsızdı. Bu rahatsızlığını koşudan bir hafta önce Uzman Çavuş Mustafa Korkmaz’a iletmişti. Korkmaz umursamamıştı. Diğer taraftan, Er Mengilli, revire gitmesi halinde ‘sıhhiyeci Hasan’ın işkencesine uğramaktan çok korkuyordu. Revir sorumlusu olan ‘Hasan’ gelenleri, sözde hastalıklarını anlayabilmek için yat-kalk talimine tabi tutuyor, yerlerde süründürüyor, dövüyor; bazen küfürler ederek kovuyordu. Er Mengilli, kısa bir kararsızlıktan sonra el kaldırdı. “Rahatsızım, nefes almakta zorlanıyorum komutanım,” dedi. Onu, Er Tarık Ata Karakurt ve Musa Karaca izledi. Başçavuş Ayvaz burnundan soluyordu. Üç eri tekmeyle dövdü. Savurduğu tekme, Er Mengilli’nin göğsüne isabet etti. “Sizi sinkaf ederim, vatan haini şerefsizler!
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder