4 Eylül 2014 Perşembe

Aldatmak

Aldatmak, Paulo Coelho tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Can Yayınları, Roman, 9789750723209, 271 Sayfa, Eylül/2014
Kitabın 164. ve 165. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

"Seni özlediğimi söylemeyeceğim çünkü bana inanmayacağını biliyorum. Yeniden âşık olacağım korkusuyla mesajlarına karşılık vermediğimden hiç bahsetmeyeceğim bile."
Bu sözlere hiç inanacak değilim. Ama araya girmiyorum, anlatılmazı anlatmaya çalışsın dursun. Sınırdaki Fransız kasabalarından, işyerime on beş dakika mesafedeki Collonges-sous-Saleve'de, hiçbir özelliği olmayan bir kafedeyiz. İçerisi tenha sayılır, yakınlardaki bir taşo-cağmdan gelen birkaç kamyon şoförü ve işçiden başka müşteri yok.
Mekândaki tek kadın benim, barın arkasındaki bir türlü yerinde duramayan ve müşterilerle şakalaşan aşın makyajlı kadını saymazsak tabii.
"Karşıma çıktığından beri hayatım cehenneme döndü. Röportaj için ofisime geldiğin ve yakınlaştığımız o günden beri..."
"Yakınlaşmak" biraz abartılı bir ifade. Ben ona oral seks yaptım. O ise bana hiçbir şey yapmadı.
"Mutsuzum diyemem ama gittikçe yalnızlaşıyorum ve bunu kimse bilmiyor. Arkadaşlarımın arasındayken bile böyleyim; ortam ve içkiler harika, sohbetler hararetli, benimse yüzümde boş bir gülümseme, ortada hiçbir sebep bulunmamasma rağmen dikkatimi konuşulanlara veremiyorum. Önemli bir buluşmam olduğunu söyleyip ayrılıyorum. Eksiğimin ne olduğunu biliyorum: Sensin."
İntikam saatim geldi; Çift terapisine ihtiyacın olmasın sakın?
"Olabilir. Ama Marianne'ı bir türlü ikna edemiyorum. Ona göre felsefe her şeyi açıklar. Her zamankinden farklı olduğumu fark etse de bunu seçimlere bağladı."
Kübalı şaman bazı konularda sonuna kadar vazgeçmememizi söylerken haklıydı. Biraz önce Jacob karısını ağır bir uyuşturucu ticareti suçlamasından kurtardı.
"Sorumluluklarım fazlasıyla arttı ve buna hâlâ alışamadım. Marianne çok geçmeden alışacağımı söylüyor. Sence?"
Bence ne? Tam olarak neyi öğrenmek istiyor?
Onun, köşedeki bir masada, önünde Campari-soda-sıyla yalnız başına oturur halini, hele girdiğimi fark etti-ğindeki gülümseyişini gördüğüm anda direnme çabalarım yerle bir oluyor. Yeniden ergenlik çağımıza dönüyoruz ama bu kez hiçbir yasayı çiğnemeden alkol tüketebiliyoruz. Buz gibi ellerini -üşüdüğünden mi korkusundan mı, emin değilim- ellerime alıyorum.
îçini ferah tut, diyorum. Gelecek sefere daha erken bir saatte buluşmamızı öneriyorum - yaz saati bitti ve hava çabuk karanyor. Bana hak veriyor ve kafedeki adamların dikkatini çekmemeye özen göstererek dudaklarıma çekingen bir öpücük konduruyor.
"Bu sonbahar en çok canımı sıkan şeylerden biri güneşli günler oldu. Ofisimin perdesini açtığımda dışarıda gezinen insanları görüyorum, kimileri geleceği kafaya takmadan el ele dolaşıyor. Benimse sevgimi göstermeme izin yok."
Sevgi mi? Acaba Kübalı şaman bana acıyıp gizemli ruhlardan yardım mı istedi?
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder