5 Eylül 2014 Cuma

Çözüm Sürecinde Kürdistan Günlükleri

Çözüm Sürecinde Kürdistan Günlükleri, Hasan Cemal tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Everest Yayınları, İnceleme Araştırma, 9786051417752, 294 Sayfa, Ağustos/2014
Kitabın 238. ve 239. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Hrant Dink'e bir mektup yazdım.
Sevgili Hrant;
Sana bu mektubu tarih boyunca acıyla yoğrulmuş ve daha hâlâ trajediye doymamış güzel topraklardan, Mezopotamya'dan yazıyorum.
Sevgili kardeşim;
24 Nisan Soykırım acını paylaşıyorum.
Geçen gün burada Süryani toplumunun Önde gelenleriyle sohbet ediyordum.
24 Nisan'dan söz açıldı.
îşo Goriye, Süryani Birlik Partisi Genel Başkanı, 24 Nisan'ı anacaklarını söyledi. Benim bir an duraksadığımı fark edince şöyle devam etti:
"24 Nisan yalnız Ermeniler için değil, biz Süryaniler için de soykırım tarihidir. 1915'te, Osmanlı topraklarında Süryaniler de kıyıma uğratıldı. 500-750 bin arasında Süryani hayatını kaybetti. Ermeniler o güne Büyük Felaket, Ermenice Medz Yeghern derler. Biz Kılıç deriz, Süryanice Seyfo. Bizim 1915'te yaşadığımız bu büyük acıyı da paylaşmayı unutmayın."
Sevgili Hrant; Süryanilerin Seyfo acısını da paylaşıyorum. İşo Goriye, İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji bölümünden mezun. 1984'le 1995 arasında İstanbul'da yaşamış. Gayet iyi Türkçe konuşuyor.
"Süryaniler tarihte bugünlere kadar büyük travmalar yaşamış bir halktır" diye söze başladı.
Şöyle devam etti:
"Sadece 1915'te yaşamadık büyük acıyı. 1970'lerle, 1980'ler-de de Türkiye'den zorla göç ettirildi, kaçırtıldı Süryaniler. Midyat tarafından sadece Brüksel'e göç etmek zorunda bırakılmış aile sayısı beş bindir."
İlginç bir noktaya değindi: "Bu göç sürecini ben de İstanbul'da izlemiştim. O zaman bu göç olayını organize eden bazı Süryanilerdi. Ama bunu MİT'le koordineli yaptılar. İstanbul'da
halen 2 bin 700 Süryani aile yaşıyor."
Devlet, Kürtlere de böyle yapmıştı 1990'larda, faili meçhul döneminde...

Sevgili kardeşim;
İşo Goriye, Süryanilerin bu topraklarda yaşamış oldukları acıları anlatmaya devam etti:
"Irak'ta Saddam Hüseyin zamanı, İran'a karşı savaşta 60 bin Süryani genci de öldü. Buna rağmen savaş sonrası Süryanilere hiçbir hak tanımadı Saddam. Irak Savaşıyla birlikte dünyaya dağılan Süryani sayısı 1,5 milyondan aşağı değildir."
Sonra sözü Suriye'de üç yıldır devam etmekte olan iç savaşa getirdi:
"Suriye'deki Hıristiyanların hemen hepsi aslında Süryani'dir. Ermeniler de vardır ama önemli bir bölümü asimile olmuş, Araplaşmıştır. Araplaşan Süryaniler de vardır. Toplam Hıristiyan nüfusu 2,5 milyondur. Üç yıllık İç Savaş sırasında Suriye'den göç eden, kaçan Süryani sayısı 600-700 bin civarındadır."
Süryani Birlik Partisi lideri İşo Goriye, Rojava Devrimi'ni bir umut ışığı olarak görüyor.
Devrim'in anayasa niteliğindeki Toplumsal Sözleşmesi'nin altına, bütün halkların eşitliğini ve özgürlüğünü öngördüğü için imza koyduklarını söyledi.
Sevgili Hrant;
Tabii ihtiyatlı bir dille konuşuyor. Kâğıt üstünde kalması ihtimali de yok değil demeye getiriyor.
Ama Süryaniler, Kürtler ve Araplar arasında tam eşitlik ve özgürlük konusunu, anadilde eğitim hakkını ne kadar çok önemsediklerini vurgulamak için "Toplumsal Sözleşme'nin altına bastık imzayı" diye konuşuyor.
Ben de diyorum ki: "Biz daha kâğıt üstünde bile beceremedik bu işleri..."
Elizabet Gouriye de sohbete katılıyor. O da iki Başbakan Yardımcısı'ndan biri.
"O kadar ezilmiş bir halkız ki" diye konuşmaya başlıyor:
"Yalnız hükümete girmedik. Kendi örgütümüzle askerî güce de, asayişe de katıldık. Artık hepimiz eşit durumdayız. Burası Mezopotamya. Hepimiz beş altı bin yıllık halklarız. Farkındayız, hiçbir şey kolay olmayacak. Ambargolar var üstümüzde. Ama halklar olarak en nihayet bir şeyler başarmaya başladık.
Demokrasi...
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder