1 Eylül 2014 Pazartesi

Telgrafçiçeği

Telgrafçiçeği, Roni Margulies tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Everest Yayınları, Şiir, 9786051417486, 311 Sayfa, Ağustos/2014
Kitabın 210. ve 211. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
ŞAD OLSUN
Nedendir bilmem, memlekete gönderilen cenazeler her zaman çok dokunur bana. Cenazeler değil, memleke gönderilen cenazeler.
Yıllar oluyor, bir gece geç saate eve dönerken yarım paketten az sigaram kaldığını farketmiş, sigarasız kalma olasılığının verdiği korkuyla, yıllardır her gün önünden yürüyüp tek bir kez içine girmediğim ve kapısındaki tabelanın üzerinde Diyarbakırspor Football Club yazan kahveye daldım. Ayrı ayrı masalarda iki üç ihtiyar oturuyordu. Sigara yoktu, içimde büyüyen panik duygusuyla çıkarken, aralarından biri "Gel evlâdım," dedi, uşu paketten al birkaç sigara." Lâf lâfı açtı, sohbete daldık. Ne zaman geldin buralara, niye geldin, ne yaparsın; hep soruyor, hiç söylemiyordu. Sonra, gecenin bir saatinde, nasıl oldu anımsayamıyorum, söyleyiverdi.
"Bizim oğlanı getirdim ben buraya," dedi. "Hastaneye. Yedi kurşun yemiş cephede. Alıp Şırnak'tan Ankara'ya götürmüşler, yanlış kan vermişler, komaya girmiş çocuk. Bir de 'doğuştan sakat' raporu yazmışlar, maaş bağlamamak için. Ben Kasımpaşalıyım, otuz altı yıl taksi sürdüm canını yediğim İstanbul sokaklarında. Taksiyi de sattım, plakayı da, belki kurtarırlar diye buraya getirdim oğlanı. Geliş o geliş, dönmem artık oralara bir daha."
"Çocuk nasıl oldu?" dedim, "İyi mi?"
Bana yaşlı balıkçıları anımsatan kopkoyu, kayış gibi, çizgi çizgi, tıraşsız yüzü bir an ekşidi, yarısı nikotin sarısı kır bıyıkları gerginleşti, kahvenin büyük penceresinin önünden geçen birini tanımaya çalışırcasına bir süre dikkatle dışarıyı izledi. Toparladı sonra kendini. Bana değil yanımızdaki boş masaya doğru bakarak "Öldü," dedi. "son kalan paramla annesine gönderdim cenazesini. Yemin ettim, ben bir  daha hiç gitmeyeceğim oralara. Şeytan görsün yüzlerini." İhtiyarlardan biri ağır ağır kalktı, "İyi geceler," deyip çıktı gitti. "Tek kaygım var şimdi. Öleceğim buralarda, gönderen olmayacak cesedimi memlekete." Diyemedim. "Ne farkeder ki?" diyemedim. Yaşarken şad olamadım, ruhum şad olsun bari der gibiydi.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder