25 Mart 2014 Salı

Masumiyet Çağı

Masumiyet Çağı, Edith Wharton tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da %20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. |  Martı Kitabevi, Roman, 9786053482437, 426 Sayfa, Mart/2014

Kitabın 248. ve 249. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
Evin verandasında duran Newland Archer, aşağıdaki sahneyi merakla izliyordu. Işıl ışıl parlayan merdivenlerin kenarındaki parlak sarı Çin sehpalarının üzerinde, büyük mavi Çin vazoları, içlerinde de sivri yeşil yapraklı bir bitki vardı. Archer'ın önünden her geçişinde göz attığı Fransız tarzı uzun kanatlı pencerelerin olduğu misafir odası bulunuyordu. Yere değen perdelerin ardındaki cam gibi parlayan parkelerin üzerinde puf tabureler, küçük koltuklar ve üzeri gümüş süs eşyalarıyla dolu kadife örtülü masalar vardı.
Newport Okçuluk Kulübü, ağustos etkinliklerini daima Beaufort'ların evinde düzenlerdi. Şimdiye kadar bu sporun tek rakibi kroketti, ancak onun da pabucu çim tenisiyle dama atılmaya başlanmıştı. Ancak çim tenisi hâlâ sosyal etkinlikler için kaba bulunuyordu. Ok ve yay ise, insanlara güzel elbiselerini ve zarif tutumlarını sergileme imkânı sunduğu için eski popülaritesini koruyordu.
Archer bu alışıldık gösteriyi merakla seyrediyordu. Kendi tepkileri tümden değişmişken, yaşamının eskisi gibi devam etmek durumunda olmasına şaşıyordu. Değişimin büyüklüğünü ilk kabul ettiği yer Newport'tu. Geçen kış, New York'ta May'le birlikte cumbalı pencereleri, Pompey tarzı holü olan yeşilli-sarılı eve yerleşip ofisteki eski rutinine geri dönmüş, bu sayede eski benliğiyle kolayca bağ kurabilmişti. Sonra May'in faytonu için (Welland'lar faytonu kızlarına vermişti) gösterişli gri bir at seçmek gibi keyifli bir heyecan yaşamış ve yeni kütüphanesini döşemek gibi sürekli bir uğraş bulmuştu. Ailesinin itirazlarına rağmen kütüphaneyi koyu,
kabartmalı bir duvar kağıdıyla kaplamış, Eastlake kitaplıklar ve "samimi" koltuklar almıştı. Century'de Winsett'îe, Knic-kerbocker'de kendi sınıfının şık genç adamlarıyla yeniden bir araya gelmeye başlamıştı. Ofisinde hukuk işlerini yürütüyor, dışarıya yemeklere gidiyor, evinde arkadaşlarını ağırlıyor ve bazı özel akşamlarda Opera'ya gidiyordu. Hayatı gerçekti gerçek olmasına ama, bir çeşit "iş" gibiydi.
Ama Newport, iş ortamından kaçıp katıksız bir tatil atmosferine girmek demekti. Archer yazı, Maine sahilinden uzakta bir adada geçirebilmek için May'i ikna etmeye çabalıyordu. Adada birkaç gözü pek Bostonlu ve Philadelphialı "ilkel" kulübelerde kalıyor, suların ve ağaçların ortasında avcılar gibi vahşi bir hayat sürdürdükleri duyuluyordu.
Ancak Welland'lar her yaz kayalıkların kenarında küçük, kare bir evlerinin bulunduğu Newport'a giderlerdi ve damatlarının kızlarıyla birlikte onlara katılmamak için ileri sürebileceği geçerli bir sebebi yoktu. Bayan Welland'm da dediği gibi, May yazlık elbiselerini giyemeyecekse ne diye Paris'te onları diktireceğim diye kendisini yıpratmıştı ki. İşte Archer'ın buna diyecek bir sözü yoktu.
May, Archer'ın yazı bu kadar makul ve hoş geçirmeye karşı olan anlaşılmaz direncini kavrayamıyordu. Genç kadın kocasına, bekârlık günlerinde Newport'u ne kadar sevdiğini hatırlattığında, Archer'a birlikte vakit geçirme şansları olduğu için orayı eskisinden de çok seveceğini itiraf etmek kalmıştı. Ama Beaufort'ların verandasından aşağıdaki insanlara bakarken, burayı hiç sevemeyeceğini ürpererek anlamış oldu.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder