27 Mart 2013 Çarşamba

İletişim Yayınları'ndan yeni kitaplar, Nisan 2013

# İletişim Yayınları'ndan yeni çıkan kitaplar, Nisan 2013 #

1) Hasan Ali Toptaş - Heba

İnceldiğinde, çeşitli sebeplerle delindiği de olur uykunun. Ne bileyim, bazen zihnimizdeki sivri uçlu bir hatıra deler onu; bazen henüz hazmedemediğimiz bir sözün acısı, bazen kolu bacağı aklımızın dışında kalan bir düşünce yahut bir duygu, bazen de etrafımızda olup biten, bizim fark edemediğimiz meçhul bir şey deler. İşte o vakit delinen yerden içerisi görünmez ama dışarısı görünür. Hakikat oradan gerçekte olduğu gibi görünmez tabii; uykunun sisi yüzünden, kendisinin biraz berisinde yahut gerisinde görünür.

Edebiyatın kirişlerini çatlatan büyük bir yazardan yalnızlığın, pişmanlığın, askerliğin, heder olmuş bir ömrün romanı. İpek kadar yumuşak ve ipek kadar sağlam. Sadık okurları için yeni keşifler sunacak, yeni tanışanları sadık okurlara dönüştürecek bir Hasan Ali Toptaş romanı...

                                            

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

2) Leyla Neyzi, Haydar Darıcı - Özgürüm Ama Mecburiyetim Var

Kürtlere karşı bir ön yargım vardı. Ya bunların hepsi Türkiye’yi sevmiyor zaten, biz bunları niye sevelim falan gibi bir şeyim vardı. İçten içe geçiriyordum. O da çok değişti. Hani artık herkesle konuşabilirim; nasıl diyeyim, bir şeyler paylaşabilirim. Herkes benim arkadaşım olabilir. Önceden… bunun şivesi de farklı diyordum. Konuşurken böyle bir canım sıkılıyordu falan. Artık hani çok dar baktığımı anladım. Artık hiç öyle bir şeyim yok hani; her kültürden, her şeyden insanlarla konuşabilirim."

                                          

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

3) İlhami Algör - Kalfa İle Kıralıça

Boş gezenin boş kalfası A. Hermesi Bey, nam-ı diğer Çarşılı Deli Abbas, bir öğle vakti Teşvikiye Camii avlusunda, ayağında uzun, “cayır cayır” kırmızı eteği, platin sarısı harap saçlarıyla bankta oturan kıralıçasıyla karşılaşır ve hikâyemiz başlar. Kalfa’nın, “üfür üfür ipe diz” tekniği ile anlattığı bu serbest eser, Filiboğlu İskender Bey’in maceraları ve his dünyası üzerinedir ve dallanıp budaklanarak, Çanakkaleli Melahat’a kadar uzanacaktır. İlhami Algör’ün, hikâye kahramanı/anlatıcısı bu kez de tarihin sayfalarında geziniyor, tabii ki yine bir kadının, kıralıçanın bakışları nezaretinde.

                                           

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder