
"'Terk edilmek' korkusuna gelince, bunu özellikle düşündüğümü sanmıyorum. Çünkü on dört yaşımın on beşe dönüşeceği o 'son yaz'dan sonra, daima bir 'terk edilme' fobisiyle iç içe yaşayacaktım zaten. Gördüğüm, bildiğim, yakını olduğum insanlar, en sevdiklerini, en değer verdiklerini bile kolayca terk edebiliyorlardı. Taze ilişkilerine, terk ettikleriyle ihanet edebiliyor, sonra hiçbir şey olmamış gibi yaşamlarını sürdürüyorlardı. 'İhanet' ve 'terk' kaçınılmazdı. Aksini bilmiyordum, Teo'ya rastlamamıştım henüz..."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder