9 Mayıs 2013 Perşembe

Dashiell Hammett - Türk Sokağı'ndaki Ev

# Dashiell Hammett - Türk Sokağı'ndaki Ev #

Türk Sokağı'ndaki Ev, Everest Yayınları'nın "Polisye Cepte" serisinin dizi editörlüğünü yapan Ahmet Ümit'in yayıma hazırladığı beşinci Dashiell Hammet kitabıdır. Dünya polisiye romanlarının gözbebeği yazarlarından biri olan efsane Hammett'ın daha önce yine Everest Yayınları'ndan çıkan kitapları: Malta Şahini, Ailenin Laneti, Kızıl Hasat, Sırça Anahtar. Hammett sadece polisiyeseverlere değil, tüm edebiyatseverlere hitap eden bir yazar...

                       

- Onuncu İpucu -

"Bay Leopold Gantvoort evde yoklar," dedi kapıyı açan uşak, "ama oğlu Bay Charles Gantvoort buradalar - onunla görüşmek isterseniz..."

"Hayır, Bay Leopold Gantvoort'la dokuzda ya da dokuzu biraz geçe sözüm vardı. Saat tam dokuz. Birazdan gelir herhalde. Beklerim..."

"Buyurun efendim."

Kenara çekilip girmeme izin verdi, paltomla şapkamı aldı, ikinci kattak bir odaya -Gantvoort'un çalışma odasına- götürüp bıraktı beni. Masadaki desteden bir dergi aldım, yanıma bir kül tablası çektim, yerleştim.

Bir saat geçti. Okumayı bırakıp sabırsızlanmaya başladım. Bir saat daha geçti - sıkıntıdan kıpır kıpırdım.

Alt katta bir yerde saat on biri çalmaya başladığında yirmi beş-yirmi altı yaşlarında, uzun boylu, ince, inanılmaz derecede beyaz tenli, saçlarıyla gözleri kopkoyu bir delikanlı girdi odaya.

"Babam henüz dönmedi," dedi. "Yazık, bu kadar da beklediniz. Size yardımcı olamaz mıyım? Ben Charles Gantvoort."

"Hayır, sağ olun," deyip bu kibarca sepetlenmeyi kabullenerek kalktım. "Yarın yine ararım."

"Kusura bakmayın," dedi usulca ve birlikte kapıya doğru ilerledik.

Tam hole varacakken, çıktığımız odanın bir köşesinde duran paralel telefon usulca çalmaya başladı ve Charles Gantvoort bakmaya giderken kapı aralığında bekledim.

Konuşurken sırtı bana dönüktü.

"Evet. Evet, evet!" -sertçe- "Ne? Evet" -bitkince- "Evet."

Yavaşça bana döndü. Yüzü solgun ve acılı, gözleri şaşkınlıktan çanak gibi, ağzı açık - telefon hâlâ elinde.

"Babam," diye inledi, "ölmüş - öldürülmüş!"

"Nerede? Nasıl?"

"Bilmiyorum. Polisti arayan. Hemen gelmemi istiyorlar."

Omuzlarını zor bela dikleştirip toparlandı, telefonu yerine koydu ve yüzü biraz yumuşar gibi oldu.

"Kusuruma bakmazsanız..."

"Bay Gantvoort," diye kestim özür dilemesini, "ben Continental Dedektif Acentesi'nde çalışıyorum. Babanız bugün öğleden sonra arayıp kendisine bu akşam bir özel dedektif gönderilmesini istedi. Ölümle tehdit edildiğini söyledi. Ama tam olarak anlaşmamıştık henüz, onun için isterseniz..."

"Tamam! Tuttum sizi! Polis eğer katili henüz yakalamamışsa elinizden geleni yapmanızı istiyorum."

"Oldu! Emniyet müdürlüğüne gidelim."

Emniyet müdürlüğüne giderken konuşmadık. Gantvoort direksiyonun üzerine eğilmiş, büyük bir hızla sürüyordu arabayı. Yanıtlanması gereken birkaç soru vardı, ama bu hızla hurdamızı çıkarmadan gidecekse, bütün dikkatini direksiyona vermesi gerekiyordu. Ben de rahatsız etmedim, sımsıkı tutunup sustum.

----

Dashiell Hammett - Türk Sokağı'ndaki Ev | Polisiye Roman, Çev. Sinan Fişek, 316 sayfa, Mayıs 2013, Everest Yayınları.

Bu alıntı tanıtım amacıyla yapılmıştır.

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder