22 Mayıs 2013 Çarşamba

Saf ve Düşünceli


"Romanların içine, en çok ahlaki yargılarımızı askıya alarak gireriz. Bu ifadeyi Coleridge’in ünlü “inançsızlığı iradeyle askıya alma” (willing suspension of disbelief) sözlerini hatırlatmak için kullandım. Coleridge bu sözleri fantastik edebiyatın nasıl mümkün olabildiğini açıklamak için bulmuştu. Coleridge’in 1817’de Edebi Biyografi’yi yayımlamasından bu yana geçen iki yüz yılda, “merkez” dediğim şeyin kurulması ve kuvvetlenmesiyle, roman sanatı, şiiri ve diğer edebi biçimleri kenara iterek dünyada hâkim edebi biçim oldu. Romancılar bunu, iki yüz yıl boyunca, tuhaf olan ve derinde olan şeyi, merkezi, sıradan günlük hayat ayrıntılarında arayarak, onları yeniden düzenleyerek başardılar. Aynı yerde Coleridge, arkadaşı Wordsworth’un şiirde aynı doğaüstü etki için başka bir yol seçtiğini hatırlatır bize. “Sıradan şeylere yeniliğin çekiciliğini vermek ve doğaüstü bir şeye yakın bir duygu uyandırabilmek için aklı alışkanlıkların uyuşturucu yanından uzaklaştırıp, zekâmızı önümüzdeki âlemin hoşluğuna ve harikalığına yöneltmek için...” diye yazmıştı Wordsworth. Otuz beş yıllık romancılık hayatımda, bana bu sanatı öğreten en büyük romancıların, Tolstoy’un, Dostoyevski’nin, Proust’un ve Mann’ın da hep bunu yaptıklarını düşündüm."


Görsel: Orhan Pamuk'un kaleminden bir çizim. Her zamanki gibi; deniz, gemi, martılar, kelimeler...

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder