Bütün Bayraklara Karşı - Korsanlar Güverteye 1. Kitap kitabından okuma parçası
Bütün Bayraklara Karşı - Korsanlar Güverteye 1. Kitap İtalyan yazar Sebastiano Ruiz Mignone tarafından kaleme alınmış, Delal Arya tarafından çevrilmiş ve Cem Güney Ceylan tarafından da resimlenmiştir.
Korsanlar Güverteye serisinin birinci kitabı olan Bütün Bayraklara Karşı, yaz tatilinde çocukların okumaktan büyük bir keyif alacakları bir macera romanı.


Birinci Bölüm
Her şey Zanzibar'da başladı... Hayır Maracaibo'da... Yoksa Calabar mıydı veya Port Royal? Yok canım, o da değil, Mas-a Tierra'ydı ya da Randané... Öf, ne önemi var? Bir yerde başladı işte. Ve ben korsan oldum. Benim yerimde olsanız siz olmaz mıydınız? Öyleyse bir dinleyin bakalım.
Bazen maceralara böyle yelken açılır. Biriyle tanışırsın, kim olduğunu bile bilmezsin ama ilgini çeker ve hemencecik onunla dost olursun.
O sabah Zanzibar'da, Calabar'da, Maracaibo'da veya Port Royal'de uzun boylu, siyah saçlı bir adam, rıhtımda dört dönerek Fransa'ya giden bir gemi var mı diye etrafı araştırıyordu. aslında İspanya veya Portekiz de işini görürdü. Hatta Avrupa sınırları içinde olsun yeterdi. İngiltere hariç. Doğrusunu söylemek gerekirse İngiltere'yi pek sevmezdi. Velhasıl o sırada bulunduğu yeri bir an evvel terk etmesi gerekiyordu.
Rıhtımda büyük bir kalabalık vardı. Ambarları baharat, ipek kozaları ve pamukla, tütün ve kakao dolu fıçılarla, marangozların kullandığı alet edavatlarla ve kara derili kölelerle yüklü onlarca gemi rıhtıma demir atmıştı.
Mevsimlerden ilkbahardı; yola çıkmak için en uygun zaman.
Bir gemi arayan uzun boylu adamın adı Mongard'dı. Tek eşyası yanında taşıdığı kahverengi deriden eski püskü küçük bir çanta ve bir kılıçtı. Babasının ölmeden önce ona bıraktığı tek mirastı bu kılıç. Aslında Güneş Kral lakaplı Fransa kralı IV. Louis döneminde deniz kuvvetlerinde kaptanlık yapmış olan büyükbabasına aitti.
Büyükbabasının adı Jean Bart'tı. Kılıca ise Maribelle adını takmıştı; eski bir sevgilisinin ismi olmalıydı. En azından Mongard böyle düşünüyordu.
İspanyol bayraklı bir gemi demir almaya hazırlanıyordu. Mongard yaklaşıp pamuk balyası taşıyan bir adama sordu:
"Hey, affedersiniz, bu gemi Avrupa'ya mı dönüyor?"
Yüz kiloluk denizcinin nefesindeki rom kokusu bir mil uzaktan bile duyulabilirdi. Cevap vermeye bile gerek duymadan Mongard'ı sertçe kenara itti ve gemiye çıktı.
---
Bu alıntı tanıtım amaçlı yapılmıştır.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.
kitap
KitapGalerisi Facebook / KitapGalerisi Twitter
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder