27 Eylül 2013 Cuma

Evliliğe Giden Yol


Evliliğe Giden Yol, Aslı Zengin  tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da %20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | And Kitap,  Roman,  9789944224482, 228 Sayfa, Mart/2013



Kitabın 5. 6. ve 7. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Bitti işte, her şey bitti...
Ne yapacağım ben şimdi? Oysa bir dakika önce hayatım ne kadar da mükemmeldi. Yani mükemmelmiş. Hatta şu anla kıyasladığımda mükemmel ötesiymiş. Nasıl fark edemedim, nasıl?
Ee? Ne yapacağım ben şimdi? İlk olarak, çığlık atıp ağlamalıyım:
Hayırrrrrrrrrrr! (Çığlık tamam.)
Şimdi de gözlerimi kıstım, ağzım yamuldu, nefesim ses tellerime ıhı ıhı vuruyor. Ama gözyaşı yok. Kurudum, daha ilk anda. İyiye işaret değil bu. Demek ki kalbim şokun etkisiyle taşa döndü. Ve bir daha asla eskisi gibi atmayacak. Bir şeyler yapmalıyım ama ne? O piç kurusuyla ilk tanıştığımız anı gözümde canlandırayım...
Sene 2007, Temmuz 16: O zamanlar daha 27 yaşında, gencecik, tecrübesiz güzel bir kızım. (Hiç toplama çıkarmayla uğraşmayın, yaşım 32. Yani sınır yaş. Yani insanların: "Ee, yani artık çocuk sahibi olmak istiyorsan elini çabuk tut, malum her geçen gün risk, " dediği yaş. Bir de bunu öyle bir rahatlıkla söylüyorlar ki sanki dölleyen var da biz nazlanıyoruz. Neyse, nerede kalmıştım?) Yer İstanbul, Ortaköy civarı. Sıcak bir temmuz akşamı. Gökte dolunay tabak gibi panldı-yor. Gökyüzü alabildiğine parlak. Muhteşem bir gece. Ceren, Fatma ve ben. Yani Banu. Banu ben oluyorum. Mesaimiz bitmiş, mağazadan çıkmışız. Mesaimiz derken, mağazada çalışan sadece benim. Ceren ve Fatma çalıştığım mağazanın -sağ olsunlar- daimi müşterileri. Öğleden sonra saat üç-dört civarı gelirler, mağaza kapanana kadar da ağızları kapanmaz.

"Ay bu ayakkabıya bayıldım alsam mı ki; alayım alayım. Kızım bu iç çamaşırları yıkılıyor, bugün mü geldi? Senin indirimin %20'ydi değil mi? %50 de indirim var. Ay sudan ucuz, Banu ya ne şanslısın ne zevkli işin var," diye konuşup dururlar.

Tabi ben bu arada tüm gün ayakta durmaktan şişmiş ayaklarımla, yorgunluktan bitmiş halde söylenmekteyim "ya çok zevkli, ne demezsiniz, hadi ya hadi yürüyün, bitti mesai." Neyse, o akşam Ceren'in eşi Şahan'ın iş seyahati için İzmir'e gitmesinden istifade ederek, (Gerçi pek bana iş seyahati gibi gelmedi ama. On beş yıllık arkadaşıma da "Bence adamcağız senden bunaldı kafasını dinlemek için işi bahane ediyor, " diyemem elbette) eski günlerdeki gibi üç kafadar kendimizi sokaklara atmışız. Romantik komedi kızları gibi şıkız, salma salına yürüyoruz. Ceren evli ve mantıklı olduğu için Zeynep, Fatma çılgın olduğu için Didem, bende saftorik olduğum için Esra havalarındayız. Planımız şu: Birkaç duble bir şeyler içip eğleneceğiz ve gece yarısı olmadan edebimizle evimize döneceğiz.
Elbette öyle olmadı. Aslında olabilirdi. Ben çıkarayak,üzerimde gezen bir çift ela gözü hissetmeseydim. Ama ne bakmak. O bana bakıyor, ben ona bakıyorum, belki yarım saat. En sonunda dayanamadım ve emin olmakta fayda var diyerek Fatma'yı dürttüm:
"Şşşt Fatma, şu çocuk bana mı bakıyor, yoksa sana mı?"
"Sana," (Soruyu sorduğum kişi Fatma ama cevap veren Ceren bu arada.)
Ceren'in radarlar sürekli açık: Aman bir şey olmasın, aman başımıza bir iş gelmesin. Çocuğun bana baktığını o da fark etmiş yani.
Tabii ben Ceren'in cevabını duyar duymaz hemen mutlu olup sırıttım, elbette sırıtırken çocuğa yandan, hafif cilveli bir bakış atmayı ihmal etmedim. Çocuğa sırıtmamla Ceren'in kolumu sıkması bir oldu.
"Sırıtma hemen, saracaksın şimdi başımıza."
"Bırak da biri sarsın artık ya! Tam iki sene yedi ay oldu Ceren, farkındasın değil mi?"
Olan da şu; iki sene yedi ay önce, yani Ceren ve Şahan'ın düğünlerinde, bir çocukla tanıştım. Tabii Ceren evleniyor diye duygusalım, hassasım, ben ne zaman evleneceğim, yoksa evde mi kalacağım korkusu sarmış dört bir yanımı, duygusal çöküntüdeyim, ne içsem çarpıyor. Düğünden sonra bir baktım, çocuk beni evime bırakmak için arabasına almış. Bir baktım arabayı sağa çekmiş öpüşüyoruz. Bir uyandım yatağımda çıplağım ve yastığımın yanında bir not;
"Belki bir ara tekrarlarız."
Belki mi? Bir ara mı? Son seksim: Hiçbir şey hatırlamadığım ve sonunda aşağılandığım.

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder