26 Eylül 2013 Perşembe

Kiralık Yalancılar


Kiralık Yalancılar, Ecem Taş tarafından yazılmıştır.http://kitapgalerisi.com'da %20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Edebiyat Odası, Polisiye, 9786058584303, 224 Sayfa, Eylül/2013.



Kitabın 7. ve  8. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
Adam gözlerini bana dikmiş karşımda duruyordu.
Tüm hareketlerimi sanki önceden algılayabiliyordu.
Yaptığım her hareketi anında tekrarlıyor, sanki beni benden daha iyi tanıyordu.
Gülümsedim, o da bana...
Yüzümü astım, o da aynısını yaptı.
Bu adam kimdi, birbirimizi tanır mıydık?
Aslında ben bir aynanın önündeydim.
0 da aynadaki yansımam.
0 bendim; yani Ken Hector.
On yedi sene önce gazeteci olmak isteyen genç Ken Hector'e benzesem de şimdi farklı bir ruh haliyle hareket edipona göre yaşamımı sürdürüyorum.
Yani anlayacağınız, içimde bana iyi olmam için sürekli yalvaran sese kulak asmadan sürdürdüğüm bu yaşam içerisindeyok olup gitmiştim.
Çocukluğumdan beri gazeteci olmayı istemişimdir. En büyük idealim buydu. İdealimi gerçekleştirmenin tek yolu da bir gazetecilik okuluna girmekti. Öyle yaptım.
Okulu çok sevdim. Tam hayal ettiğim gibiydi. Tüm dersler ufkumu açıyor, beni farklılaştırıyordu. Ancak bunların içinde bir ders beni haddinden fazla cezp ediyordu. Bu ders habercilikti. Haber toplama tekniklerinin, habere ulaşma yollarının en ince ayrıntısına kadar anlatıldığı bu dersin hocası, sol bacağı hafif aksayan, yüzünden tebessümü eksik olmayan, çevresinde olan her şeye şüpheyle bakmasına rağmen kendine güveni tam olan kırk beş yaşlarındaki Pilgrim'di.İlginç bir adamdı.Gerek duruşu, gerek tavır ve hareketleri, gerekse de dersi anlatmasındaki ustalığı herkesin dikkatini çekiyordu.Hiçbir dersini kaçırmıyordum.
Bu, doğal olarak onun da ilgisini çekiyordu.Bunu bakışlarından ve gözlerinin içindeki gülümsemeden arılıyordum.Sanki ona hayrandım.Her fırsatta onunla yakınlaşmaya ve konuşmaya çalışıyordum. Bunu pek başardığım söylenemez. Çünkü o, her dersin bitiminde ortalardan kayboluyordu.
Sonunda bir gün; tüm hayatımı değiştirecek bir gün bu arzum gerçekleşti.
Hocam Pilgrim ile okulun girişinde karşılaştık.
Sanki beni bekliyor gibiydi.
Kendisini saygıyla selamladım.
Hocam bana zekice bir bakış fırlattıktan sonra, "Delikanlı" dedi.
Ben bir kez yutkundum. Çünkü hocam dersin dışında benimle ilk kez şahsi olarak görüşüyordu. Ben buyurun anlamında başımı salladım.
"Sana ciddi bir teklifim olacak" dedi.
Şaşırmamak mümkün değildi. Bir hocanın ne gibi bir teklifi olabilirdi ki?
Aklımdan bin bir düşünce geçti. Meraklı gözlerle hocam Pilgrim'i inceledim. Çok sakin görünüyordu. Kafamın içindekileri okumuş gibi beni baştan aşağı süzdükten sonra gülümsedi.
"Burada olmaz" dedi, güven dolu bir ses tonuyla, "Ders saati bitiminde okulun arkasındaki kafede bir kahve içelim mi?"
Ben doğal bir tepkiyle başımı tamam anlamında salladım.
Gözlerinin içindeki gülümsemeyle bana baktıktan sonra uzaklaştı.
Okul çıkışı kafeye gittim.
Pilgrim henüz gelmemişti.


Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder