Suriye Düğümü, Mustafa Necati Özfatura tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da %20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Divanyolu Kitap, Siyaset, 9786058613355, 170 Sayfa, Ekim/2013
Kitabın 15.16. ve 17. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
GAP ve Suriye
22 Mayıs 1999 Cumartesi
GAP'ı önlemeye çalışan, gerektiğinde şantaj yapan, bu maksatla uzun yıllar PKK lideri Öcalan'a destek veren ve hatta PKK militanları arasına Suriye vatandaşlarını gönderen, PKK'ya katılan Suriyeli Kürtleri askerlikten muaf tutan Suriye'nin diktatörü Türk ve İslam düşmanı Hafız Esad'dır. Belki de son günlerini yaşayan Esad, son olarak İngiltere'ye "Ilısu Barajı" için resmen şantajda bulunmuştur.İngiltere'de çıkan "The Guardian" gazetesinde yer alan habere göre Suriye İngiltere'ye resmen başvurarak, büyük projelerde imzası bulunan ünlü inşaat firması "Balfour Beattie"nin Dicle Nehri üzerinde kurulması planlanan "Ilısu Barajı"na yapacağı yatırımı desteklememesi için ikazda bulundu. Suriye, Irak ve Ürdün'ü de arkasına alarak bu barajın Türk-Arap savaşına yol açabileceği şantajı ile İngiltere'nin bu proje ile ilgili bir milyar sterlinlik kredisinin ortadan kaybolması ihtimali vardır demekte ve bu konuda Ilısu Barajı projesi aleyhine kampanya başlatmıştır. Kuruluşundan bu yana Türkiye ile dost olan Ürdün bile, bu konu karşısında Türkiye aleyhine rol almıştır. Ürdün, İngiltere'ye yaptığı müracaatta "Dicle suyunun sulama amaçlı kullanılması sonucu, Irak ve Suriye'ye gelen suların, tarımsal ilaçların ve diğer şekilde kirlenmenin etkisi altında kalacağını" ileri sürdü. İngiltere'deki kuruluşlar, tarihi eserlerle dolu Hasan-keyf''in sular altında kalacağını ileri sürerek Ilısu Barajı'na karşı çıkmaktadırlar.
Türkiye'nin tarım sektöründe, mühim bir merhale yapacağı beklenen ve 30-40 yıl sonra Güneydoğu Anadolu'yu Türkiye'nin en gelişmiş, sanayileşmiş ve zengin bölgesi haline getirecek olan "Güneydoğu Anadolu Projesi" emperyalist güçlerin ve bilhassa Suriye'nin daha şimdiden uykularını kaçırmaktadır. Bu projenin planlanandan daha önce bitirilmesi için çalışmalar hızla devam etmekte ise de, Suriye bu bölgenin gençlerine çengel atıp, beyinlerini yıkayarak ve de çeşitli şeylerle aldatarak, bölücü terör ve mezhepçilik gibi faaliyetlerini koordine ve organize etmektedir. Suriye'nin, Türkiye içinde ve dışındaki faaliyetleri çok dikkatli olarak takip edilmelidir. 2 Mayıs 1986 tarihli "GAP ve Suriye" başlıklı yazımın son bölümü aynen şöyledir:
"Suriye sessiz ve uzun vadeli planlar peşindedir. Türk vatandaşı olup Arap asıllı olanlar vasıtasıyla devamlı toprak almaktadır. Bu toprak alanlar Türkçe bilmez, Suriyelilerle evlenir ve kızlarını Suriyelilere verirler. Tunus Bank'ı aracı olarak kullandıkları, herkese borcu olan Arap asıllı (Türk vatandaşının) peşin olarak 180 milyon TL ödeyerek Türk asıllı birinden arazi satın aldığı basında yer almıştır. (180 milyon TL'yi 13 yıl önceye göre değerlendirmek gerekir.) Ş. Urfa Ziraat Odası Meclis Başkanı ise (o tarihte) 'Bu çeşmenin suyu Suriye'den geliyor' demiştir. Nitekim cebinde kısa bir müddet önce 100 TL bulunmayan Arap asıllılar, bir anda yüz milyonlarca liraya sahip oldular. Suriye bir yandan GAP'ı engellemek diğer yandan da Harran Ovası'na dolaylı yoldan sahip olmak peşindedir."
13 Haziran 1986 tarihli "GAP ve Suriye" başlıklı yazımın bazı bölümleri ise şöyledir: "1200 dönümlük araziyi tavuk çiftliği için alan Ürdünlü (El Hasan) şirketin arkasında, Suriye olduğu ortaya çıkmıştır. Hatta basında, burasının eroin kaçakçılığı için üs olarak kullanıldığı haberleri bile yer almıştır.
Paravan firmalarla Güneydoğu Anadolu'da Suriye ve Libya, bayraksız sömürgeler peşindedir... Suriyeli bazı karanlık odaklar, Türkiye'deki ajanları ile yakın bir gelecekte yeniden ortaya çıkacak (Mezopotamya) yani Harran'dan toprak çalacaktır... Yalnız Suriye değil uluslararası firmalar ve holdingler, başta İsrail ve hatta Ermeni sermayesi Harran'a uzanmıştır. Harran'da 1 Ocak 1985-15 Şubat 1986 tarihleri arasında 14 bin 286, son beş yılda ise 100 bin dönüm arazi satılmıştır. Toprağın (metrekare) fiyatı 1973'e göre 400 misli artmıştır. Harran'da toprak satın alanlar Türk vatandaşı ise de çoğu Türk asıllı değildir. Suriye asıllı Türk vatandaşıdırlar. Yakın zamana kadar fakir olan, Suriye asıllı bu kişiler toprak alırken, yüzmilyonlarca Türk lirasını verebilmektedir. Bu paranın asıl kaynağı Suriye'dir."
GAP elden gitti, gören yok!
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder