Kitabın 178. ve 179. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
Valdemar merdivenleri çıkarken bitkin olduğu her halinden anlaşılıyordu. Neler olduğunu anlatmaya başlamadan önce gizemli metal bir kutu, devasa bez bir çanta ve metnini taşıdığı sırt çantasını koridora koydu.
Koridorun ışığını kapatıp salona davet ettim onu. Valdemar'ı çok az tanıdığım ve yarın erkenden dersim olduğu göz önünde bulundurulursa hâlâ etkisi altında olduğum uyku öfkelenmemi engelliyordu sanırım. Öte yandan bu saatte evime geldiğine göre kesin önemli bir şeyler olmuştu. Salonun ışığını yakmak üzereyken kanepeye çökmüş. Valdemar beni durdurdu:
"Açına lütfen."
Böyle dedikten sonra benden izin almadan bir sigara yaktı. Sigara içtiğini ilk kez görüyordum.
Küllük getirmek için mutfağa gittim. Bulutlar Ay'ı saklamış ve etrafı garip bir sessizlik kaplamıştı. Sanki zaman durmuştu da Valdemar buraya gelmesinin sebebini anlatana dek ilerlemeye başlamayacaktı.
Küllüğü uzattım ve kanepenin karşısındaki koltuğa oturdum. Salonun karanlığında yüzünü göremediğin biriy le konuşmanın endişe verici olduğunu düşündüm. Valdemar şapkasını bile çıkarmamıştı, tek görebildiğim silüetiydi. Derin bir nefes aldığı sigaranın ucu birkaç saniyeliğine yanınca yüzü aydınlandı. Sonra konuşmaya başladı:
"Samuel, seninle açık konuşacağım. Yatacak yerim yok."
"Çok güzel başladık," diye düşündüm.
"Kiraladığım bir ev vardı. Birkaç aydır ödeme yapamıyordum ve evsahibi gayet anlayışlıydı. Yangından sonra fikrini değiştirdi ve bana evden çıkmam için üç gün verdi. Bugün verdiği süre doldu."
"Hangi yangından bahsediyorsun?" diye sordum ina-namayarak Valdemar sigarasını küllükte söndürdü.
"Biri kapıma ateş koymuş. Sanırım alevlerin kapının öte tarafına ulaşmasını amaçlamış. Ama hiç endişelenme, metni kurtardım."
. "Metin mi?" diye sordum şaşkınlıkla. "Metni yok etmek için mi evini yakmaya çalıştılar yani?"
"Beni de onunla birlikte yok etmek istediler. Beni oyundan çıkarmak isteyen insanlar var. Yeni şeyler keşfettiğimi biliyorlar. Bu yüzden ışığı açmamanı istedim. Burada seninle konuştuğumu öğrenmeleri iyi olmaz. Senin güvenliğin açısından."
O an Mishima Valdemar'ın dizlerine atladı, adam da onu sevmeye başladı. Bu, istemeden bulaştığım bu karmaşaya oldukça uygun bir görüntüydü. Belki her şey Valdemar'ın hayal gücünden ibaretti, satranç tahtasında geleceği gördüğüne inanan birinin takıntısıydı. Ancak gecenin bir yarısı eşyasını alıp buraya gelmiş olması yine de üzücüydü.
"Şimdi ne yapacaksın?" diye sordum.
"Beni unutmaları gerek, bir süre saklanacağım.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.Koridorun ışığını kapatıp salona davet ettim onu. Valdemar'ı çok az tanıdığım ve yarın erkenden dersim olduğu göz önünde bulundurulursa hâlâ etkisi altında olduğum uyku öfkelenmemi engelliyordu sanırım. Öte yandan bu saatte evime geldiğine göre kesin önemli bir şeyler olmuştu. Salonun ışığını yakmak üzereyken kanepeye çökmüş. Valdemar beni durdurdu:
"Açına lütfen."
Böyle dedikten sonra benden izin almadan bir sigara yaktı. Sigara içtiğini ilk kez görüyordum.
Küllük getirmek için mutfağa gittim. Bulutlar Ay'ı saklamış ve etrafı garip bir sessizlik kaplamıştı. Sanki zaman durmuştu da Valdemar buraya gelmesinin sebebini anlatana dek ilerlemeye başlamayacaktı.
Küllüğü uzattım ve kanepenin karşısındaki koltuğa oturdum. Salonun karanlığında yüzünü göremediğin biriy le konuşmanın endişe verici olduğunu düşündüm. Valdemar şapkasını bile çıkarmamıştı, tek görebildiğim silüetiydi. Derin bir nefes aldığı sigaranın ucu birkaç saniyeliğine yanınca yüzü aydınlandı. Sonra konuşmaya başladı:
"Samuel, seninle açık konuşacağım. Yatacak yerim yok."
"Çok güzel başladık," diye düşündüm.
"Kiraladığım bir ev vardı. Birkaç aydır ödeme yapamıyordum ve evsahibi gayet anlayışlıydı. Yangından sonra fikrini değiştirdi ve bana evden çıkmam için üç gün verdi. Bugün verdiği süre doldu."
"Hangi yangından bahsediyorsun?" diye sordum ina-namayarak Valdemar sigarasını küllükte söndürdü.
"Biri kapıma ateş koymuş. Sanırım alevlerin kapının öte tarafına ulaşmasını amaçlamış. Ama hiç endişelenme, metni kurtardım."
. "Metin mi?" diye sordum şaşkınlıkla. "Metni yok etmek için mi evini yakmaya çalıştılar yani?"
"Beni de onunla birlikte yok etmek istediler. Beni oyundan çıkarmak isteyen insanlar var. Yeni şeyler keşfettiğimi biliyorlar. Bu yüzden ışığı açmamanı istedim. Burada seninle konuştuğumu öğrenmeleri iyi olmaz. Senin güvenliğin açısından."
O an Mishima Valdemar'ın dizlerine atladı, adam da onu sevmeye başladı. Bu, istemeden bulaştığım bu karmaşaya oldukça uygun bir görüntüydü. Belki her şey Valdemar'ın hayal gücünden ibaretti, satranç tahtasında geleceği gördüğüne inanan birinin takıntısıydı. Ancak gecenin bir yarısı eşyasını alıp buraya gelmiş olması yine de üzücüydü.
"Şimdi ne yapacaksın?" diye sordum.
"Beni unutmaları gerek, bir süre saklanacağım.
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder