21 Ağustos 2014 Perşembe

Fedai

Fedai, Fatih Akdere tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Okuyan Us Yayınları, Roman, 9786055134549, 439 Sayfa, Temmuz/2014
Kitabın 274. ve 275. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Arif telefonu kapattıktan sonra bir süre öylece bekledi arabanın önünde. Beyni yanıyordu. Kopuk'la bu Allah'ın unuttuğu ıssız yerde karşı karşıya gelmek pek akıllıca değildi. Aklında Melissa ve Gözde Abla'nın bu psikopat hakkında söyledikleri dönüp duruyordu.
"Ne yapacağım lan ben?"
İçine bir korku düştü: Lenka çoktan gitmiş, tüm ihale de kendisine kalmıştı. Arabaya binip kaçmanın belki de en mantıklı şey olduğunu düşündü. Sakin olmaya çalışıyordu ama arabamn anahtarlarını kontağa sokmayı bile beceremedi. Elleri titriyordu. Sadece heyecandan değil, korkudan neredeyse dizlerinin bağı çözülmüştü. O panikle anahtarları düşürdü. Kafasını direksiyona koyup inledi.
"Allah belamı versin lan benim!"
Sakin olmaya çalışarak anahtarları aldı ve kontağı çevirdi. Arabanın ortalığı yırtan sesi çınladı karanlık dağ başında. Gaz pedalına var gücüyle bastı Arif. Bomboş Gölbaşı yolunda bir süre gittikten sonra ani bir kararla el frenini çekti hareket hâlindeki arabanın. Tırıvırı yerli bir araba olsaydı çoktan 6 takla atacak olan araba, asfaltı yırtarak çok sert bir dönüş yaptı.
Nefes nefeseydi Arif; gözünde delice bir parıltı vardı.
"Amınıza koymaya geliyorum lan, bekleyin!"
Geldiği yöne doğru bastı gaza.
Villada ise Harun yavaş yavaş kontrolünü kaybetmeye başlamıştı. O kafasında sık sık dönen, bilinçaltındaki gizli sahneler gözünün önüne geliyor, bir taraftan da ağlıyordu. Nefret ediyordu kendisinden! Şimdi bu nefretinin tek sebebi de onu bu günahlara sokan bu kızdı ve cezasını çekmesi gerekiyordu.
Lenka korkarak Harun'un başını okşamaya, onu teselli etmeye çalışıyordu. Lenka'nın ellerini saçlarında hissettiğinde iyice hıçkırıklara boğuldu Harun, yumruklarını sıkarak dudağını ısırdı. Dudaklarına geçen dişleri yarıp atmıştı alt dudağını. Ağzından akan kanın önce kokusu geldi burnuna, sonra da tadı. Bir süre sonra hıçkırıkları kesildi. Dudağından gelen kanı iyice emdikten sonra doğruldu. Lenka'ya gülümsedi. Lenka karşısında kanlı bir ağızla gülümseyen bu adama bakakaldı. Harun biraz daha doğruldu ve eğilip Lenka'yı öpmeye başladı.
Dehşet içindeki kız, ağzına gelen kan tadını da alınca tiksinerek adamı üzerinden iteklemek istedi ama vazgeçti. Reddedilmenin çok daha kötü sonuçlar doğurabileceğini hissediyordu. Sakin olmaya çalışarak Harun'un öpücüklerine karşılık verdi. Bir an önce bitmesini istiyordu bu karabasanın.
Harun dilini emmeye başladıktan birkaç saniye sonra çığlık attı Lenka. Daha önce tatmadığı bir acı hissetmişti... Alt dudağını ısırıyordu bu manyak!
Lenka ağzı kapalı hâlde yaralı bir köpek gibi haykırmaya çalışıyor, kendisini Harun'dan kurtarmak için geri çekilmeye çalıştığında, dudağına kitlenmiş olan dişler canını daha çok yakıyordu. Ağzının içinin kan dolduğunu farketti. Nefes alamıyor, dudağından gelen kan boğazını dolduruyordu. Boğulacaktı neredeyse!

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder