21 Ağustos 2014 Perşembe

Sanatçı Kadınlar Pansiyonu

Sanatçı Kadınlar Pansiyonu, Feridun Ulusoy tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Büyülüdağ Yayınları, Roman, 9786058510807, 350 Sayfa, Ağustos/2014
Kitabın 180. ve 181. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Semi. Teknik olarak çok zor bir hareketi, sanki oyun oynarmış gibi eğlenerek yapıyor. Üstelik bu hareketlere, öğretmenim Waganowa'nın titizlikle üstünde durduğu gibi, olağanüstü bir estetik ve anlatım katıyor. Bunu yapabilmek herkesin başarabileceği bir şey değildir. Bu çocuk bir yıldız olacak sanıyorum. Bu yüzden çok heyecanlıyım!"
Nina bunları anlatırken, Semiramis'in yapmakta olduğu tabloya yaklaştı:
"Ah Semi, harika ama yine karamsar, hüzün dolu bir tablo yapmışsın!"
"Evet Nina, her zamanki gibi bu tabloya başlarken de, bambaşka duygularla başladım. 'Bu kez, mutluluk çağrıştıran, aydınlık bir tablo yapacağım,' diye kendi kendime söz verdim. Ama bir süre sonra baktım ki yine, koyu renkler kullandığım ayrılık, ümitsizlik temalarını işlemişim. Sanki bunları yapan ben değilim. Sanki elimdeki fırçayla boyalan başkası karıştırıyor, desenleri başkası çiziyor. Bir gül yapmaya çalışırken, kendime gelip bir de bakıyorum ki, kanayan ellerde sivri dikenli bir kaktüs yapmışım. Tuvale vurduğum ilk fırça darbesinden sonra kendimi kaybediyorum. Ama, detaylar üzerinde çalışmaya başlayınca, yaptığım tablo karamsar da olsa, onu çok beğeniyorum, çok mutlu oluyorum. Yani bunlar benim ruh durumumun tuval üstüne yansıması. Sanıyorum şimdilik yapacak bir şey yok sevgili Nina. Ama zamanı gelince her şey değişebilir. Bize düşen, olabilecek o değişikliklere şimdiden hazırlıklı olmaktır. Bilmem, bilir misin? Ünlü bir düşünüre: "Şu adam ne kadar şanslı," demişler, onun yanıtı ise: "Ama o daha yaşıyor," olmuş. Yani Nina'cığım, gelecek günlerde bizi nelerin beklediğini bilemeyiz. Şimdi bizim yapmamız gereken, bütün gücümüzle ve zaman yitirmeden, ruhumuzun ve bedenimizin, karşılaşacağımız olayları göğüsleyecek ve onlardan yararlanacak denli güçlenmesini ve olgunlaşmasını sağlamaktır," dedi.
"Seni kıskanıyorum Semi.... Ne güzel benimsemişsin şu Yoga felsefesini! Başlamaya kalksam acaba ben de yapabilir miyim?" diye ümitle sordu Nina.
"Tabii ki yaparsın. Herkes Yoga yapabilir. Yoga bir beceri elde etmek için yapılmaz. O, bir yaşam felsefesidir. Bu felsefeyi benimseyen insanlar, bir süre sonra, hiç ayrımında olmadan bir takım olumlu alışkanlıklar elde ettiklerini görürler. Ne yazık ki, Yoga ile ilgili bilgileri kitaplardan edinenler, o kitaplarda gördükleri duruşları, yani 'asana'ları hiçbir zaman yapabilecek düzeye erişemeyeceklerini sanırlar. Çünkü o pozları verenler çoğunlukla birer ' Yogi' dir ve bu duruşları yapabilmek için yıllarını vermişlerdir. Poz veren o insanların yaşını kesti-rebilmek ise çok zordur. Çünkü onlar yaşam enerjisini, yani 'prana'yı vücutlarında istedikleri gibi dolaştırmayı öğrenmişlerdir. Böylelikle, vücutları eskime sürecini durdurmuş, yenilenme sürecine geçmiştir."
"Yani seninki gibi," dedi Nina.
Semiramis, alçak gönüllülükle yanıtladı onu:
"Evet haklısın. Yogi'lerinki kadar olmasa da, benim vücudum da Yoga çalışmalarımdan olumlu olarak etkilendi. Sen de Yoga yapmaya başlasan, Bale'nin sana kazandırdığı esneklikle, sanıyorum her duruşu rahatça yapabilirsin. Bu duruşların hepsi yaşam enerjisini, yani 'Pranâ'yı arttırmak, onu vücutta dolaştırmak ve enerji yüklü temiz kanı, yerçekiminin etkisiyle vücudun belirli bölgelerinde yoğunlaştırmaktır. Bunlar kuşkusuz çok yararlı.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder