30 Temmuz 2013 Salı

Sahi Beni Neden Almadılar?

Sahi Beni Neden Almadılar?

Sahi Beni Neden Almadılar?, Serdar Akinan | Kırmızı Kedi Yayınevi, İnceleme, 236 sayfa, 9786054764402, Haziran 2013.

Sahi Beni Neden Almadılar? birçok okurun ıskaladığı bir kitap olmasın, çünkü yılların gazetecisi Serdar Akinan tam da günümüz Türkiye'sini ve siyasetini inceliyor kitabında.

Sahi Beni Neden Almadılar?, "Medyanın Hakikatle İmtihanı" alt başlığıyla okurlarla paylaşıldı. Türk medyası "üç maymun"u mu oynuyor? Soner Yalçın, Ahmet Şık, Nedim Şener gibi gazeteciler bir gecede nasıl terörist ilân edildi? Bu güç neydi?

Sahi Beni Neden Almadılar?, 1968 doğumlu, Milliyet, Star TV, Number One, 32. Gün, Cnn Türk, Habertürk, Sky Türk gibi kuruluşlarda çalıştıktan sonra, Akşam gazetesinde köşe yazarlığı yaparken işine son verilen Serdar Akinan'ın kaleminden soluk soluğa okunan bir günümüz Türkiye'si kitabı.


"Şehre in bu gece. Bir yemek yiyelim seninle..."

Her şey 24 saat önce gelen bu telefonla başladı. Arayan çok eski bir dostumdu.

Ahmet Şık ve Nedim Şener iki gün önce gözaltına alınmıştı. İki gazeteci arkadaşıma isnat olunan suç, "terör örgütü üyesi" olmaktı. Ahmet'i 22 yıldır, Nedim'i ise 15 yıldır tanıyordum. Ergenekon süreci başladığından bu yana o karanlık torbanın içine tıkılan onlarca insan yıllardır Silivri'de yatıyor, tam bir hukuk faciası yaşanıyordu. Ben ise SKY TÜRK'ten ayrılmış, Çatalca'da inzivaya çekilmiştim.

Bir roman kurgulamıştım. Roman 2013 Türkiye'sinde geçiyordu. İsmini değiştirdiğim karakterler bugün bugünün siyasi, sosyal aktörleriydi. Çok tepki çekeceğini biliyordum. Ancak nihayetinde bir aforizmaydı. Yıllar önce Cüneyt Arcayürek "KU DE TA"da Özal'ı böyle kaleme almamış mıydı? Bu romandan ötürü bana herhangi bir şey olabileceği hiç aklımdan geçmiyordu.

O gece İstanbul'a indim. İstihbarat çevrelerine yakın olan arkadaşımla Şişhane'de, Aliye Turagay'ın işlettiği Bird'de buluştuk. Ahmet Şık ve Nedim Şener gibi benim de gözaltına alınacağımı, 72 saat sürem olduğunu söyledi.

Önce güldüm. İnanmadım...

"Nasıl olur? Ben roman yazıyorum..." diye bir şeyler geveledim.

Arkadaşım romandaki karakterleri saydı.

Ve, "Bu kadar sofistike operasyonlar yapanlar senin ne yaptığından habersiz mi sanıyorsun? Ne yazdığını, nasıl yazdığını ve neden yazdığını biliyorlar. Köşende de rahat durmuyorsun. Alacaklar seni, şüphen olmasın!..." dedi.

Donup kaldım.

Bu şaşkınlığımın üzerine, "Sen pek ciddiye almıyorsun ama yaşanan ağır çekim bir darbe Serdar. Bu darbe, diğerleri gibi, kurmak istediği yeni düzene muhalif kim varsa içeri tıkıyor. Şu anda fiziki takip yapılıyor dahi olabilir. Derhal yurtdışına çık. Biraz bekle, sular durulunca dönersin."

Yurtdışına çıkmak? Yani ülkemden kaçmak?

Ben ve kaçmak fiili...

Bir an durdum.

Meslek yaşamımda hiçbir şeyden kaçmamıştım. Tam tersi, her türlü tehdidin olduğu ortamlara koşarak girmiştim.

---

Bu alıntı tanıtım amaçlı yapılmıştır.

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

KitapGalerisi Facebook / KitapGalerisi Twitter

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder