24 Aralık 2013 Salı

Aslan Gözleri

Aslan Gözleri, Claire Berlinski tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da %30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Artemis Yayınları, Roman, 9786051423692, 280 Sayfa, Aralık/2013


Kitabın 2. ve 3. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Angela'nın Külleri aslında birçok cevabı içeriyordu. Paris'e gelişimden kısa süre sonra ilişkimiz başladığında, Jimmy bana kitabı yüksek sesle okumuştu. Of, evet! Harika bir oyunculuk yeteneği ve işçi sınıfı Belfast aksanı olduğundan, onu kitaptaki karakterlerle karıştırmamak, kitabın bütün kurnazca duyarlılığını ona mâl etmemek zordu. Kaldı ki kendisininkiyle Frank McCourt'un hayatı arasındaki benzerlikleri sürekli vurgulayarak bunu imkânsızlaştırıyordu.
Eski bir boksördü. Sıkıntılı zamanlarda büyümüş ve korkunç şeyler görüp geçirmişti. Sert bir sokak çocuğuydu. Hassas bir İrlandalı duygusallığı vardı ruhunda. Kitaplara da bayılıyordu. Öyle çok hırslı ve azimli biri değilse de bence bu hoş bir özellikti: Bu türden birçok erkekle çıkmıştım ve açıkçası bir daha, çıktığım adamın rekabetçi Finlandiya telekomünikasyon sektörüne sızmak konusundaki saldırgan planıyla ilgileniyormuş gibi yapmamamak beni pek üzmezdi. Jimmy'nin, hayatını kazanmak için İngilizce dersi vermesi ve tuhaf işler yapması benim için sorun değildi. Bir çift arasında sadece tek bir güçlü egoya yer olduğuna inanıyordum. Sanırım bu konuda haklıydım. Sadece, bizim ilişkimizde iki güçlü ego olduğunu henüz anlayamamıştım.
Angela'nın Külleri 'ne biraz daha dikkat etmem gerekirdi.
Ayrılmamızdan birkaç hafta sonra Montmartre'da şans eseri ona rastladım. Bana bakışı hoşuma gitmişti. Manchester'a geri dönecek olan bir basçıdan motosikletini satın almıştı. Ne yazık ki aramızdaki çekim açıkça hissediliyordu ve beni evime götürmeyi önerdi. Yargım beni bir kez daha yanılttığından, anlaşılır nedenlerden dolayı asla motosiklete binmeme prensibime rağmen teklifini kabul ettim. Daha yola bile çıkmadan, kalçamla yanımızda park etmiş araba arasındaki mesafeyi hesaplayamadı. Berbat bir ses çıktı: Şömineye atılan odunlar gibi.
Acil servisten boş evime koltuk değnekleriyle döndüğümde, ağrı kesici olarak verilen uyuşturucular bile, yalnızlık ve çaresizlik duygularımı hafifletemedi.
Aslan'ın ilk mektubu geldiğinde içinde yaşadığım şartlar böyleydi ve sanırım bu, birçok şeyi açıklıyor.
Loose Lips'i şimdi yaşadığım Paris'te yazmıştım. Evim, Place Dauphine'e bakan tuğla bir binanın en üst katında. Paris'in kalbine daha yakın bir yerde oturmak fiziksel açıdan imkânsız. Ama komşularımla yakın olduğumu söyleyemem. Altımda oturan yaşlı Macar kadın, bir defasında ev sahibime bir mektup göndererek, çöp torbalarımı bodrumdaki çöp bidonuna indirmek yerine kat aralığına bıraktığımı bildirdi. Gürültüye karşı da çok hassas olmalı ki küvetimi kullanırken çok ses çıkardığımdan da şikâyet etti. Onun altında, İrlanda av köpeği besleyen bir adam oturuyor. Ne kadar lavantalı oda parfümü kullanırsanız kullanın, o asansör bir daha asla düzgün kokmayacak.
Kapıcı ve karısı zemin katta oturuyor. Mösyö Tubert'in anlaşılmaz bir köylü aksanı var ve teraziye parmağını bastıran bir köy bakkalının sinsi yüzüne sahip. Onunla sadece sıcak suyum kesildiğinde konuşuyorum. Ne zaman sıcak su meselesi için kapısını çalsam, Madam Tubert üzerinde kirli bir sabahlıkla kapıyı aralıyor.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder