Kitabın 185. sayfasından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
Balyoz mağduru sevgili kurmay albaylar,
Olasılıkla bugün aynı yaşlarda, çoculduğumuz-gençliğimiz aynı cumhuriyet dönemlerinde geçmiş ortak bir neslin insanlarıyız. "Yüce Atatürk"ün açtığı yolda, aydınlık bir Türkiye hedefinde sizler şerefli bir mesleği ve yaşam biçimini, askerliği seçtiniz. Güvenilir, saygı duyulan, disipliniyle bilinen, çağdaş bilgiyi Türkiye'de belki de en yakından bilen-uygulayan bir ordunun neferleri oldunuz. Bizler de cumhuriyetin şans verdiği Türk kadınları olarak sosyal hayata atıldık. Doktor olduk, arkeolog olduk, eczacı olduk, avukat olduk, bankacı olduk... "Yüce Atatürk"e çok şey borçluyuz, bu vatana hizmet eden ordumuza da...
Bugün sahte delillerle, anlamsız suçlamalarla, vicdanları yaralayan bir hukuksuzlukla yargılandığınız Balyoz Davası'na başından beri hiç inanmadığımızı söylemek, sizlere destek olmak ve bu sürecin gerçek, resminin er geç ortaya çıkacağına olan inancımızı belirtmek için yazıyoruz. Fiziken değilse de, ruhen yalnız değilsiniz, bugüne kadar ifade edememiş olsak da yediğimiz yemekte, soluduğumuz havada, sevdiklerimizi kucakladığımız anlarda sizlerin bu özgürlükleri tadamadığmızı sık sık hatırlıyoruz, hissediyoruz, kederleniyoruz. Ama biliyoruz ki, sizler dimdik bir şekilde, belki de çoğu zaman ailelerinize moral verecek bir manevi sağlamlıkla bu süreci geçiriyorsunuz. Size minnettarız, gücünüz karşısında size sadece şükran duyuyoruz. Andımız olsun ki, bunları çocuklarımız da en az bizim kadar sahiplenecektir.
Bir kez daha diyoruz ki; gün olacak, devran dönecek ve güzel özgür günleri hep beraber göreceğiz.
Umudunuzun hep diri kalması, gücünüzün hiç eksilmemesi dileğiyle her birinizi sevgiyle kucaklıyoruz.
İzmir'den bir grup dostunuz
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder