16 Nisan 2014 Çarşamba

Fareler Ve İnsanlar

Fareler Ve İnsanlar, John Steinbeck tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da %20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. |  Sel Yayınları, Roman, 9789755705859, 126 Sayfa, Nisan/2014
Kitabın 94. ve 95. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Kız bir an baktı Candy'ye, sonra gülmeye başladı. "Kes saçmalamayı! Palavra atıp durma bana. Belli ki Curley sonunu getiremeyeceği bir dövüşe girmiş. Makineye sıkışmış-mış, palavranın âlâsı! Eli parçalandığına göre artık kimseye bir sağ, bir sol çakamaz. Kim hakladı onu?"
Candy asık suratla tekrarladı söylediğini: "Elini makineye kaptırdı."
"Peki, tamam," dedi aşağılayarak. "Tamam koruyun onu bakalım. Bana ne zaten. Siz zavallı serseriler kendinizi pek bir akıllı görüyorsunuz. Beni kim sanıyorsunuz siz? Çocuk muyum ben kandırılacak? Sahneye çıkacaktım ben. Kaç tane teklif aldım bunun için biliyor musunuz siz? Bir adam beni filmde bile oynatabileceğim söylemişti..." Öfkeden nefesi kesilmişti. "Cumartesi gecesi. Herkes dışarıda bir şeyler yapıp eğleniyor. Peki ben ne yapıyorum? Burada durmuş birkaç serseriyle konuşuyorum, kim var karşımda? Bir zenci, bir kıt akıllı koca çocuk, bir de moruklamış işçi parçası. Başka kimse olmadığı için etrafımda onlarla sohbet etmek zorundayım işte."
Lennie ağzı şaşkınlıktan açık onu izliyordu. Crooks zencilere özgü o korunaklı, ağırbaşlı havaya bürünmüştü. Ama yaşlı Candy'nin yüzü değişmişti. Birden ayağa fırladı, üstüne oturduğu çivi kutusunu tekmeledi. "Yetti artık," diye öfkeyle bağırdı. "Sen burada istenmiyorsun. İstenmediğini söyledik sana. Erkeklerle ilgili o içi boş düşüncelerini de kendine sakla. Öyle kuş beyinlisin ki bizim aylak serserilerden olmadığımızı göremiyorsun. Farz et ki kovdurdun bizi. Diyelim ki kovdurdun. Yola çıkıp bunun gibi iki paralık bir iş arayacağımızı mı sanıyorsun? Bizim kendi çiftliğimiz olduğunu, başımızı sokacak bir evimiz olduğunu bilmiyorsun ki. Buraya bağımlı değiliz biz. Kendi evimiz, tavuklarımız, meyve ağaçlarımız var, bizim yerimiz buradan çok ama çok daha güzel. Asıl önemlisi dostlarımız var bizim. Eskiden olsa kovulmaktan korkardık, ama artık böyle bir korkumuz yok. Kendi toprağımız var bizim, orası bizim toprağımız ve istediğimiz zaman gidebiliriz oraya."
Curley'nin karısı kahkahaya boğuldu. "Palavra," dedi. "Sizin gibileri çok gördüm ben. Biraz para gördü mü cebiniz, doğru gider içkiye yatırırsınız, deli gibi içerisiniz işte. Sizin gibileri iyi tanırım ben."
Candy'nin yüzü gittikçe kızarıyordu, ama kız sustuğunda kendisini toplamayı başardı. Duruma hâkim görünüyordu. "Belki de sen haklısındır," dedi kibarca. "Artık senin de gidip kendi oyuncaklarınla oynama vaktin gelmedi mi? Sana söyleyecek bir şeyimiz yok bizim zaten. Biz kim olduğumuzu biliyoruz, senin bunu bilip bilmemen umurumuzda değil. Artık buradan çıksan iyi olur, bakarsın Curley karısının ahırda biz 'zavallı serserilerle' sohbet etmesini pek hoş karşılamaz."
Kız bakışlarını bir yüzden ötekine çevirdi. Hepsi ona soğuk bakıyordu. Uzun uzun Lennie'yi süzdü o da, Lennie utanç içinde gözlerini yere indirene dek. Sonra birden "Yüzündeki o morluklar da ne senin öyle?"
Lennie suçlu bir tavırla başını kaldırdı. "Bana mı diyorsun?"
"Evet seninle konuşuyorum."
Lennie Candy'ye baktı yardım istercesine. Sonra gözlerini yere indirdi yeniden.
"Elini makineye kaptırdı," dedi.
Curley'nin karısı güldü. "Tamam anladım bu makine işini ben. Sonra konuşacağım seninle. Makineleri pek bir severim zaten."
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder