4 Nisan 2014 Cuma

Hızımızı Tadacaksınız

Hızımızı Tadacaksınız, Dave Eggers tarafından yazılmıştır.http://kitapgalerisi.com'da % 20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Siren Yayınları, Roman, 9786055903497, 382 Sayfa, Mart/2014
Kitabın 298. ve 299. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Güldü. "Hayır. Pek sayılmaz."
Bize çocukken arkadaşlarıyla askeri konvoyları nasıl taşladıklarını anlattı. Biz polise nasıl meşe palamudu fırlattığımızı anlattık. Bir saniye düşündü. Dikkatle düşünen biri pozlarında dudaklarını büzdü. Taavi'nin bizimle olması güzeldi ama aynı zamanda berbattı. Etrafımızdaki ağaçlık, karla kaplı manzara fazlasıyla tanıdıktı. Taavi fazlasıyla tanıdıktı.
"Şimdi daha mutlu musun peki? 1989'den beri?" diye sordu Hand.
"Evet, evet," diyerek gülümsedi.
— Belki de ağzından dolayıdır, Taavi.
"Estonya ekonomisi çok mu iyi?" diye sordu Hand. "[Kıkırdayarak] İyileşiyor."
— Gülüşün.
— Ne olmuş?
"Ama kısa vadede iyi sayılır, değil mi?" diye sordu Hand. "Evet. Sanırım öyle."
"Tallinn artık zengin bir şehir, öyle değil mi? Herkesin cep telefonu var diye duyduk."
"Bunu kim söyledi?"
"Rehber." Hand ona seyahat rehberini gösterdi. Taavi kristal bir küreyi elliyormuş gibi parmaklarıyla sayfaları taradı.
"[Kıkırdayarak] Ah, hayır, benim yok, benim yok."
Hiçbir şey doğru değildi. Rehberdeki haritalar dışında hiçbir şey doğru değildi. Haritalar doğru muydu ki? Geri kalan hiçbir şey doğru değildi. Gerçek sözcüğünün yeri yoktu. Tüm gerçekler rehber matbaaya girerken değişivermişti.
Taavi bir kilometre ilerideki küçük fabrikayı işaret etti.
"Yazlan orada çalışırdım eskiden." îngilizcesi Hand'den daha iyiydi.
"Şurada mı?"
"Evet. Ben... biz köprü inşa ediyorduk." "Tam şurada mı?" dedim. "Köprüleri orada mı inşa ediyorlardı?" "Evet."
Mekân yeterince büyük görünmüyordu. "Fabrika gibi mi? Kaynak mı yapıyordun?"
"Biraz."
"Büyük bir fabrika mı orası?"
"Çok da büyük değil. Küçük köprüler."
Eğer bu doğruysa -büyük köprüler ve küçük köprüler inşa eden fabrikalar varsa- hayatımın daha zengin olacağını, daha derin bazlarla dolu dolacağını biliyordum. Bu bilgileri Hand de kaydediyordu.
"Görmek ister misiniz?" dedi Taavi ve eliyle bir kürek hareketi yaparak sonraki çıkıştan sapabileceğimizi ima etti.
Bunu yapabilir miydik? Yapabilirdik! Yapmalıydık bunu. Çok zaman alır. Nereye gideceksin ki başka? Riga. Riga'ya gidiyoruz. Ama Riga'da ne var ki? Riga'da Riga var ve biz Riga'yı görmeye karar verdik.
"Yolumuza devam etsek iyi olacak," dedim.
"Peki, söylesene," dedi Hand, cömert bir ev sahibinin davudi ses tonuyla, "mühendis mi, yoksa baterist mi olmak niyetindesin?"
Cevap çabucak geldi: "Baterist, baterist!"
Hepimiz güldük. Hand ve Taavi stüdyoda harcanan zamandan, Estonya'daki maliyetlerden, kasetlerini nerede yaptırdıklarından, Metallica'nın Tallinn'e gelmesinden ve bu konsere 30.000 kişinin gittiğinden bahsetti - Estonya'daki gelmiş geçmiş en büyük konserdi. Taavi'yi sevmiştik ve o da bizi sevmişti. Bir sürü soru sormak istiyordum - Tallinn'deki Sovyet tanklarından söz etmesini, bize o günleri anlatmasını istiyordum.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder