Kitabın 122. ve 123. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
DOKUZ İnsanları
DOKUZ insanları, saf, masum ve güvenmeye eğilimli doğaları nedeniyle harikulade çocuksu nitelikler sergilerler. Bu da onların sık sık, fînans ve iş konularında sorunlar yaşamalarına, kolayca yanlış yönlendirilmelerine neden olmaktadır. DOKUZ insanları genellikle, eğer iç seslerini dinlemez ve güçlü sezgilerinin kendilerine rehberlik etmesine izin vermezlerse zor yoldan öğrenirler.
DOKUZ insanlarının en yararlı yetenekleri herhangi bir sorunun ya da durumun kökenine bir anda inebilmeleridir. Bu da normalde zaman alan inceleme sürecini hızlandırır; ancak hızlı bir zihne sahip oldukları için yavaş düşünen insanlara karşı genellikle sabırsızdırlar. Bu, şüphesiz ki popülerliklerini olumsuz yönde etkilemektedir çünkü hatalara karşı o kadar hoşgörüsüz davranabilirler ki dramatik bir hale gelirler.
DOKUZ insanlarını en iyi tanımlayan cümle "gördüğün şey elde ettiğin şey"dir. Duygularını gizlemeyi bilmezler ve hissettiklerini, acı verse de ifade etme eğilimindedirler. (Her şey bir yana büyük ihtimalle söyledikleri şey gerçektir ve gerçekler acı verebilir!) Bu nedenle de insanlarla duygusal oyunlar oynamaz ve oynayamazlar. Bu da DOKUZ insanlarını zaman zaman sabit fikirli bir hale getirir; şüphesiz ki masum bir şekilde. Son derece savunmasız görünürler ve düzenbaz insanların kurbanı olabilirler; fakat eğer bunu onlara söylerseniz bu gerçeği reddedeceklerdir.
Pek çok insan, DOKUZ'ların bu çocuksuluklarından ve savunmasızlıklarından etkilenir ve onlara karşı korumacı bir tavır geliştirirler. Başka insanlar tarafından saf ve aptal bulunurlar ve bu nedenle de iş arkadaşları genellikle onlara saygı duymazlar. Buna karşın, harekete geçtiklerinde, cesaretleri ve kararlılıklarıyla herkesi şaşırtırlar.
DOKUZ insanlarının derinlere yerleşmiş bir reddedilme korkuları bulunmaktadır ve bu korkularıyla pek kolay başa çıkamazlar. Kendilerine güvenir gibi görünmelerine karşın, sürekli olarak kendilerine güven telkin edilmesine ihtiyaç duyarlar. Sevildiklerini duymaya ihtiyaçları vardır; ya da en azından beğenildiklerini, saygı duyulduklarını ya da hayran olunduklarını. Ukala ve kendilerinden son derece emin görünebilirler ve çevrelerine bir tür bağımsızlık enerjisi yayabilirler fakat kendi içlerinde son derece güvensizdirler. DOKUZ'ların, diğer rakamların tüm özelliklerini barındırdıklarını düşündüğünüzde bu son derece anlaşılır bir durumdur. Bu durumun zaman zaman bir karmaşa yaratması şaşırtıcı değildir.
DOKUZ insanları, eğer keyifleri yerindeyse kusurlara karşı son derece hoşgörülüdür; ayrıca vermek ve yardımcı olmak konusunda içten gelen bir içgüdüleri vardır. Kin beslemezler ve genellikle son derece affedicidirler. Bu nedenle de DOKUZ insanları genellikle, alternatif ya da alopatik olsun, şifa ile ilişkilidirler. Zihinlerini yönelttikleri her konuda, bu ister tıp, kanun, seyahat, sanat, psikoloji, yazarlık, tasarım, satış, araştırma, isterse bir limon kasasının üzerine çıkıp vaaz vermek olsun, mükemmel sonuçlar elde ederler.
DOKUZ insanlarının, "hazırlanmaya ihtiyaç duymadan" konuşma yetenekleri vardır ve genellikle konuşurken heceleri ya da sesleri yanlışlıkla karıştırdıkları için onları konuşma biçimlerinden kolayca tanırsınız. Eğer bir DOKUZ insanına yön sorarsanız, vereceği tipik yanıt, "kuşların uçtuğu yöne doğru" olabilir. Aynı zamanda mekanlar, tarihler ve isimler konusunda da akılları karışabilir: "New York'tayken, Eiffel Kulesi'ne gittim." Aslında söylemek istedikleri tabii ki Empire State Buil-ding'dir ama zihinlerinde canlandırdıkları şeyden bahsederler ve kullandıkları kelimeler genellikle alakasızdır; bununla başa çıkmayı öğrenmeniz gerekir!
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder