7 Nisan 2014 Pazartesi

Rabb'in İçin Sabret

Rabb'in İçin Sabret, Uğur Koşar tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Destek Yayınları, Tasavvuf, 9786054994311, 197 Sayfa, Mart/2014
Kitabın 102. ve 103. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

"BEN NE YAPTIM!

O gün her zamanki gibi işten çıkıp doğruca eve gelmiş ve hazır bir şekilde beni bekleyen yemek masasına atmıştım kendimi.
Peşimden biri kovalarcasına yemeğimi yedikten sonra eşimin anlamlı bakışlarını üzerimde hissederek 'Eline sağlık hanım' demiştim dilimin ucu ile...
Saatime baktığımda saat 8'e geliyordu- Hızlı bir hamle ile ayağa kalktım ve o an sen minik yavrum, masum ve şaşkın bir ses tonu ile 'Yine bizi yemekte geçtin babacığım. Nasıl bu kadar
hızlı yiyebiliyorsun!' diye sorduğunda, sana, 'Bunu büyüyünce anlarsın diyerek cevap vermiştim.
Sonra kapının eşiğine doğru gittim hızlıca. Ayakkabılarımı giymek için sabırsızlanıyordum adeta. Çekeceğin yerini bulamadığım için, henüz masada yemek başında olan eşime sertçe 'Bu evde insan aradığını bulmak isterken deli olur'.' diye söylendim. Hiç sesini çıkarmadan içini çekiyordu sadece canım eşim...
Neyse ki çekeceğin yerini bulmuş ve ayakkabılarımı giyip kahvenin yolunu tutmuştum. Bir ara saatime baktığımda, saatin gecenin on ikisini gösterdiğini fark ettim. Saatin nasıl geçtiğinin farkında değildim kahvedeki masamda. Ama nasıl oluyorsa evdeki masada zaman hiç geçmiyor gibiydi...
O zamanlar, 'Eee... insan mutlu olduğu yerde saatin de nasıl geçtiğini anlamıyor ne de olsa...' diye düşünüyordum.
Bugün okeyi ben kazanmıştım. Harika duygular içinde eve gittim. Anahtarı evde unuttuğumu fark ettim ve kapının ziline basmak zorunda kaldım. Birkaç dakika sonra kapının eşiğinde eşim belirdiğinde ona, 'Şu lanet olası kapını neden zamanında açmazsın!' diyerek kızmıştım. Her zamanki gibi tek bir söz etmeden kalakalmıştı kapı eşiğinde...
Ardından 'Kız uyudu mu?' diye sormuştum. 'Çok oldu uyu-yalı diyerek cevap vermişti bana canım eşim. 'Yemekten her erken kalkışında onunla oyun oynayacağını düşünerek heyecanlanıyor yavrun. Üstelik her an onunla oynayabilirsin düşüncesi ile yanında bulundurduğu tek kolu kopuk ve saçlarını ona ördüğüm hırkanın yününden yapıştırarak yaptığı oyuncağını da masanın altında saklıyor!'
Bu sözlerin ardından odasına girmiştim kızımın. Öyle masum uyuyordu ki, başucuna yaklaşıp yanağından öpmüştüm. 'Canım kızım' demiştim içimden. 'Melekler gibisin.' O an kızıma özlemle baktığımı duyumsadım. Daha önce yavrumu hiç kucaklamadığımı fark ettim!
Onu sadece uyurken severdim şımarmasın diye. Sevginin onu şımartacağını düşünerek bugüne kadar ondan hep esirgemiştim. Sonradan anladım ki çocuklar sevgi verince değil, tutarsız davranıldığında şımarıyorlarmış!
Ertesi sabah işe gitmek için erkenden kalktığımda, büyük bir
şaşkınlık yaşayacağımın ve yaşamımın değişeceğinin bilincinde değildim!
Kızım kapının önünde beni bekliyordu. 'Canım babacığım!' diyerek önce boynuma sarıldı ve sonra bana o tatlı diliyle, "Biliyor musun babacığım, dün gece rüyamda beni öptüğünü gördüm. Öyle çok heyecanlandım ki babacığım, neredeyse bu küçücük kalbim yerinden çıkacaktı!' dedi.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder