Kitabın 178. ve 179. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
"Bence dışarı çıksan iyi olur. Üşümeye başladın, saat de geç oldu."
Kelly, sesin geldiği yöne doğru başını kaldırdı. Neredeyse beş dakika boyunca ne o ne de doktorlar ani bir hareket yaptı. Sanki uzaklarda bir yeri seyrediyordu, arada bir gözlerini rahatlatmak istercesine kırpıyordu. Kendisim izlemekte olan görevlilere önceden ani sesler çıkarmamaları veya ani hareketlerde bulunmamaları tembih edilmişti. Hepsi hareketsizce durmuş hafif hafif nefes alıyorlardı.
"Şimdi içeri giriyorum," diye fısıldadı Dillon ve çok yavaş bir şekilde odaya ilerlemeye başladı. Onu gardiyanlar takip ediyordu.
Öğrenciler not defterlerini kaldırmış olanları büyük bir ciddiyetle seyrediyorlardı. Bu, ders kitaplarından öğrenile-meyecek, tecrübe edilmesi gereken bir deneyimdi.
Kelly'nin saçı terden birbirine karışmıştı. Kendisine yaklaşmakta olan figürden korunmak istercesine elini havaya kaldırdı.
"Korkma Michael, artık güvendesin."
Kelly elini sinek kovalarcasma havaya kaldırdı ve Dil-lon'a baktı. Aklı etrafında olup bitenleri ancak kavrayabiliyordu, gözleri yavaşça hareket etti. Dillon adamın önünde diz çöktü. Kelly hemen ona laf attı. "Siktir git." Ama çıkışı içten gelmemişti.
Dillon adamın ellerinden birini tuttu ve sıktı. "Ayağa kalkmaya çalış. Üşüteceksin."
Hastanenin katı duvarları sayesinde yazın güneş batsa da koridorlar ve odalar sıcacık olurdu. Ama Kelly'nin hücresi buz gibiydi. Dillon nazikçe bir eliyle adamın dirseğini diğeriyle de bileğim kavradı, ve onu ayağa kaldırdı. Kelly sarsılarak dikeldi, gözleri kamaşmıştı. Sürekli ağzım açıp kapıyordu ve dilinin bir kısmını ısırıyordu. Dillon onun koridora çıkmasına yardım etti. Kelly bir eliyle duvardan destek alıyordu. Kendisim izlemekte olan ufak grup bir adım geri attı.
Kelly iyi beslenmediği için bir deri bir kemik kalmıştı. Kaburgaları gözler önündeydi, kalçalarında et kalmamıştı. Gözleri çok uzaklara bakıyordu, elleri ise belli belirsiz hareket etmekteydiler. Dillon, hastasını dirseğinden tutup onu koridorda dolaştırmaya başladı. Kelly ne zaman dursa o da durdu, ona etrafım algılaması için vakit tamdı. Kelly'nin bakışlarında şaşkınlık, heyecan vardı, olup bitenleri algılamakta güçlük çekiyordu. İki kez, kendisine yön vermeye çalışan ellerden kurtulmaya çalıştı.
"Bu odaya gelmeni istiyorum." Dillon hastasının cılız bedenini yeni hücresine doğru götürdü.
Kelly odanın açık kapısı önünde durdu ve içeride duran yatağa baktı. Yatağın yanında lavabo ve klozet bulunuyordu. Duvarlar temizdi. Odaya hücre havası veren tek şey pencerelerin korkuluklarla kaplı olmasıydı. Kelly, Dillon'un kendisini yavaşça odaya sürüklemesine izin verdi ve yatağa uzandı. Tavam seyretmeye başladı. Hâlâ dilinin köşesini kemiriyordu, arada bir de esnemeyi ihmal etmiyordu. Her esnediğinde dişlerinin ne kadar kötü durumda olduğu açığa çıkıyordu.
"Angela." Dillon sarışın, saçlarım arkada toplamış güzel tıp öğrencisini çağırdı. "Onu şimdi inceleyeceğim. İçinde olduğu psikozun fiziksel nedenlerden ötürü ortaya çıkmadığım tespit etmeyi deneyeceğim. Benim gözlemlerimi not alır mısın?"
Micko Kelly'nin hastane çizelgesini eline alan Angela kalemini hazırda tuttu. Dillon eline bir çift plastik eldiven geçirdi.
"Saçında ve sakalında bitlenme var."
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder