15 Kasım 2012 Perşembe

"Zadie Smith'in yeni kitabı "Bugün Farklı Düşünüyorum"dan bir bölüm..."


"Tanrı'ya Bakıyorlardı: 

İçli Ne Demek?"

On dört yaşımdayken, annem bana Tanrı'ya Bakıyorlardı kitabını vermişti. Kitabı okumak içimden gelmiyordu. Annemin onu bana ne amaçla verdiğini biliyor ve yaptığım çıkarıma içerliyordum. Annem, aynı niyetle beni Geniş Geniş Bir Deniz ve En Mavi Göz'le de tanıştırmıştı ve ikisinden de hoşlanmamıştım (daha doğrusu, onlardan hoşlanmaya razı olmamıştım). Özgürce seçtiğim, heterojen okuma listesini tercih ediyordum. Çok geniş bir yelpazede okuduğum ve genetik ya da sosyokültürel nedenlerle kitap seçmediğim için kendimle gurur duyuyordum. Annem, yatağımın başucundaki komodinin üzerinde açılmadan duran Tanrı'ya Bakıyorlardı'yı gördüğünde ısrarla şöyle dedi:

"Hoşuna gidecek ama."
"Neden, yazarı siyahi olduğu için mi?"
"Hayır - iyi bir kitap olduğu için."

"İyi kitap" hakkında kendimce bir fikrim vardı. Bu, vecize kabilinden ifadeler ya da açıkça "lirik" bir dil, mitsel betimlemeler, çok doğru sunulmuş "halk dili" ya da kadınların aşk çilelerini içermeyen bir kategoriydi. Bütün yazınsal savun mekanizmam, Tanrı'ya Bakıyorlardı karşısında harekete geçmiş durumdaydı. Derken ilk sayfayı okudum:

"Her adamın hayali uzaktaki gemilerde saklıdır. Bu gemiler, kimileri için akıntıya kapılıp gelir. Kimileri için de sonsuza dek ufukta dolanır durur; ne gözden kaybolur ne de kıyıya yanaşır, ta ki Gözleyen pes edip gözlerini başka tarafa çevirinciye ve alaycı Zaman hayallerini öldürünceye dek. Hayat böyledir işte.

Şimdi kadınlar, hatırlamak istemedikleri her şeyi unutuyor, unutmak istemedikleri her şeyi de hatırlıyorlar. Hayaller gerçeğin ta kendisi. Kadınlar davranışlarını ve işlerini buna göre ayarlıyorlar."

Bu bir aforizmaydı ama beni yere mıhlamıştı, onun gücünü yadsıyamıyordum. Zaman büyük harfle yazılmıştı (soyut isimlerin büyük harfle yazılmasına karşıydım) fakat kendimi bu isimsiz adamlar ve onların kaçınılmaz kayıpları için hüzünlenirken bulmuştum. Kadınlar hakkındaki ikinci bölüm ise, zihnimde kendi ailemi canlandırmıştı. Hâlâ da annemle beni bundan daha iyi tasvir eden bir ifadeye rastlamış değilim: "Kadınlar davranışlarını ve işlerini buna göre ayarlıyorlar." Peki, o zaman. Sandalyemde arkama yaslanıp kalemimi yere bıraktım. Kitabı bir solukta okudum. Üç saat sonra kitabı bitirmiş, hıçkıra hıçkıra ağlıyordum; gözyaşlarım, acıklı sonla ilgili olduğu kadar değildi de.

Zadie Smith, Bugün Farklı Düşünüyorum, Çev. Özlem Gayretli Sevim, Everest Yayınları, Kasım 2012.

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder