16 Ocak 2013 Çarşamba

"Capelo Bahçesi'nden bir bölüm..."


Henüz çocukken ve gecelerini odasında yapayalnız geçirirken, hep uğursuz haberler aldığı o acı dönemi anımsamak Manuela'nın hiç hoşuna gitmiyordu. O belirsizlik dönemine, annesinin, babasının gelmediği için ağladığı günlere dönmek korkutuyordu onu. Annesi hasta olduğu zaman babasının, o dönemde başında bulunduğu Loja'daki inşaatı bırakıp gelmesini bile hatırlamak istemiyordu. Annesini yatakta, yastıklar arasında, üzerinde mavi geceliği, uyku ilaçları nedeniyle uyuklarken ya da büyük bir porselen kaba parça parça tükürürken anımsıyordu hâlâ.

Manuela dışarı çıktı, ve az sonra odaya elinde bir tabak ciğer ezmesi ve peksimetle döndü. Mühendis, kızının tepside ne getirdiğine bile bakmadı. "Daha yemek yemedin mi sen?" diye sordu, kızın peksimetleri ezmeye nasıl bandırdığına bakmadan. "Bu bahçıvan Capelo bahçesini düzenlemeye gelen adam değil mi?" diye sordu Manuela. "Evet," dedi. "Sözleşmeyi yapan Leonardo'ydu ve bahçıvan da onun kızına âşık olma gafletinde bulundu. Yıllar sonra, Barcelona'dan, Nuria adında bir kadından İspanyol Elçiliği'ne bir mektup geldi. Mektup konsolosa yazılmıştı ve Katalan'ın ölümüyle ilgili bilgi istiyordu." "Mektup senin eline nasıl geçti?" "Konsolosluktaki önceden tanıdığım bir görevli aracılığı ile." "Peki ne yaptın?" "Bildiğimi söylemekle yetindim. Bahçıvanın zehirlenerek öldüğünü söyledim."

Allak bullak olmuş yüzüyle mühendis, çevresinde olanların bilincinde değilmiş gibi görünüyordu. "Baba," diye sordu Manuela, "bu mülk senin hiç ilgini çekmedi mi?" "Beni iyi dinle! Bir ev yalnızca bir kişiye ait olur. Ve bu ev her zaman Leonardo'nun oldu," dedi yeniden gözlerini kapatarak. Manuela, babasının uyuduğu izlenimine kapıldı, ama ellerinin kadehi tutuşu tersini söylüyordu. Gür, kır sakalı yüzünü olduğundan daha yaşlı gösteriyordu. Mühendis birdenbire başını çevirdi:

"Bu konuyu bir daha dönmemek üzere burada keselim!" dedi kısık bir sesle. "Capelo'ya gitmelisin. Bakalım sen, benim yapamadığımı yapabilecek misin?"

Yıllarca önce, Saturnino, vadide belli bir ün sağlamayı başarmıştı. Ciddi ve çalışkan bir kişi olarak tanınıyordu, ama Manuela görevlilerin ve hizmetkârların farklı farklı düşündüklerinden habersizdi. Kimilerine göre o, duygudan yoksun bir adamdı. Kimileri de, tersine, göründüğü gibi olmadığından, hoşgörülü bir insan olduğundan söz ediyorlardı; sanki sevgi, acı ve kederi maskeleyerek gizleme yetisine sahip biri gibi olduğunu söylüyorlardı. Gençliğinde bir adam öldürdüğünü ve kindar bir adam olduğunu anlatmıştı birisi.

Onun yanına döndüğünde Manuela artık yüzünü daha iyi inceliyordu. Çıkık elmacıkkemikleri vardı. Çukurlarına gömülmüş gözleri, bakanda rahat, huzur bırakmıyordu. Davranışları ağır ve kimi orman hayvanlarınınki gibi sinsiceydi. İlk bakışta güçlü ve amaçsız gibiydi. Hiç değişmeyen hınzır bakışlarının arkasına saklanarak, söylenenleri hafife almayı iyi biliyordu. Evin girişine dek Manuela'ya eşlik etmedi, arada bir baston gibi kullandığı bir değneye dayanarak, eğreltiotlarının arkasından yeniden gözden kayboldu. Rüzgâr; toprak ve nem kokusu yayıyordu. Servilerin ve dişbudakların tepelerinden irice su damlaları düşmekteydi. Yıllar önce, bazen, bu çiftlik kendini salt içinde yaşayanların mutluluğuna adamış olduğu izlenimi vermiş olmalıydı. Evin bu yanında, bir sebze, meyve bahçesi ufka dek uzanıyordu ve çevresinde, boş bir havuza sarkan bir dizi söğüt ağacı sıralanmıştı.

Bu doğayı değiştirmek için yollar açmak, ağaçlı yollar yapmak, oluklar kazmak ve sulama kanalları inşa etmek gerekmişti. Bahçeyi oluşturan tüm farklı şeyler birbirlerinin içine girmiş, diye düşünüyordu Manuela. Günbatımının yumuşak başlılığına, begonvil dalları arasına gizlenirken şakıyıp duran kuşlara hayran kaldı. Bahçenin güzelliği ancak düşüncede varolabilecek bir mükemmelliği yansıtıyordu. Bunu şimdi anlıyordu:

Cennetin yıkıntılarla harap olmuş bir kopyasıydı burası.


- Javier Vasconez

- Capelo Bahçesi, Ekim 2012, Çev. Yıldız Ersoy Canpolat, 130 sayfa.

- 9786051415260

- Alıntının yapıldığı sayfalar: 9, 10, 11.

- Editör: Başak Güntekin

- Kapak tasarımı: Utku Lomlu

- Everest Yayınları, Dünya Edebiyatı / Roman

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder