
Çocukluk hatıram yok. Aşağı yukarı on ikinci yaşıma kadar, kişisel tarihim birkaç satırdan ibaret: Babamı dört yaşında, annemi altı yaşındayken kaybettim; savaş süresince Villard-de-Lans'taki çeşitli pansiyonlarda kaldım. 1945'te babamın ablası ve kocası beni evlat edindiler.
Bu tarih yokluğu beni uzun süre rahatlattı: Nesnel kuruluğu, ilk bakıştaki aşikârlığı, masumiyeti beni koruyordu, ama neye karşı koruyordu, tam da kendi tarihime, yaşanmış tarihime, gerçek tarihime, bana ait olan ve tahmin edilebileceği gibi, ne kuru, ne nesnel, ne aşikâr, ne de masum olan tarihime karşı değilse, neye karşı koruyordu?
"Çocukluk hatıram yok": Bu iddiayı kendimden emin bir şekilde, neredeyse meydan okurcasına ortaya koyuyordum. Bu mesele üzerinde bana soru sormaları boşunaydı. Ders programımda yoktu. Bundan muaftım. Bir başka tarih, Büyük olanı, büyük tırpanıyla Tarih, çoktan benim yerime cevap vermişti: savaş, kamplar.
On üç yaşındayken bir hikâye uydurdum, anlattım ve çizdim. Daha sonra, bu hikâyeyi unuttum. Yedi yıl önce bir akşam, Venedik'te, birdenbire bu hikâyenin adının "W" olduğunu ve bir anlamda, çocukluğumun tarihi değilse de en azından çocukluğumun bir hikâyesi olduğunu hatırladım.
W ya da Bir Çocukluk Hatırası, Georges Perec, Çev. Sosi Dolanoğlu, Edebiyat / Roman, 2. Baskı Haziran 2012, Metis Yayınları.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder