
"Sırf şu işi bana bıraksınlar, şu büfeyi. Dilekçe mi dedin? Kimin iyi hal kâğıdı? Kimin yeri yurdu? Çocuksun be ablam. Köylülük oynamak daha kolaydır. Neden dersen: Deviriyorum kasketi memurların önünde, ellerimi kavuşturuyorum.
“Çok yoksulum,” diyorum, “bakın çoraplar da delik.” Bunlar köylüyü öyle başka sanırlar ki kendilerinden, öyle ayrı sanırlar ki ablam, şaşırıverirler karşılarıda görünce. Hoşlanırlar bir çeşit diyeyim de anla. Oyalanırlar yani. Bilmezler ki bir elime geçseler. Şu iş bir bitse...
Elbet çayla olmuyor bu üstbaş, şu takım elbiseler. Boşuna geçinmiyoruz şu dünyada. Yaşayıp da...
O yüzden diyorum ya, ömrümüz kısa olsun daha iyi. Trafik daha az aksar biz olmazsak, arabalılar da daha az çekinir. Yırtına bozula düzelecek bu dünya ama biz yetişemeyeceğiz nasılsa."
Edebiyatımızın unutulmaz yazar ve çevirmenlerinden Tomris Uyar'ın doğum günü bugün. Yaşasaydı 72 yaşında olacaktı. Seni çok özledik...
Alıntı: Diz Boyu Papatyalar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder