12 Nisan 2013 Cuma

Osmanlı Bilim Kurgusu: Fennî Edebiyat

# Osmanlı Bilim Kurgusu: Fennî Edebiyat - Seda Uyanık"

Seda Uyanık, Türkçe edebiyat literatüründe sıkça göz ardı edilmiş bir konuya, “Osmanlı bilim kurgusu”na odaklanıyor. 19. yüzyıl sonu ve erken 20. yüzyılda Osmanlı edebiyatında ortaya çıkan ve “fennî edebiyat” olarak bilinen türün izlerini sürüyor. Hasan Rûşenî Barkın, Refik Halid, Abdülhak Hâmid, Yahya Kemal, Behlül Dânâ, Ahmet Mithat, Molla Davudzade Mustafa Nâzım, Celal Nuri gibi isimlerin kaleme aldıkları metinler çerçevesinde, bir Osmanlı bilim kurgusunun mümkün olup olmadığı sorusunu irdeliyor.

                                               

Giriş

Bu kitapta 19. yüzyıl sonu ve erken 20. yüzyılda Osmanlı edebiyatında bilimi merkeze alan anlatılar ele alınmıştır. Söz konusu dönemde üretilen edebî metinlerde Osmanlı'nın içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik duruma gösterilen reaksiyonun bilim dolayımında şekillendiği tespit edilmiştir. Trablusgarp Savaşı (1911-1912), Balkan Savaşları (1912-1913) ve Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) ile çöküş aşamasına giren Osmanlı'nın geleceğine dair umutlu veya karamsar yaklaşımlar dönemin aydınlarının edebiyat eserlerine fen ve teknoloji izleği üzerinden yansıtılmaktadır. Çalışma kapsamında incelediğimiz Ahmet Mithat'ın Fennî Bir Roman Yahut Amerika Doktorları (1888), Molla Davudzade Mustafa Nâzım'ın Rüyada Terakki ve Medeniyet-i İslamiyye-i Rü'yet (1913), Celal Nuri İleri'nin "Çamlar Altında Musahabe" (1913), Hasan Rûşenî Barkın'ın, "Rûşenî'nin Rüyası - Müslümanların 'Megali İdeası' Gaye-i Hayâliyesi" (1914), Refik Halid Karay'ın, "Hülya Bu Ya..." (1921), Abdülhak Hâmid Tarhan'ın "Arzîler" (1925) ve Behlül Dânâ'nın "Makineli Kafa" (1928) başlıklı metinlerinde gelecek yüzyıllarda bilimsel açıdan ileri düzeye gelerek hem siyasi hem de ,iktisadi bakımdan kalkınan bir Osmanlı kurgusuyla, yüceltilen makinelerin veya eleştirilen endüstrileşmenin alegorileriyle karşılaşılmaktadır. Bu durum kimi zaman teknolojinin sahiplenildiği şeklinde yorumlanabilirken bazı eserlerde teknoloji ve endüstrileşmenin olumsuz taraflarının göstergeleri olarak da okunabilmektedir. Çünkü ele aldığımız eserlerde teknoloji ile insani değerlerin kaybolduğu, Osmanlı geleneğinin ve toplumsal belleğin yitirildiği bir düzeni anlatan kurgulara da rastlanmaktadır. Birbirlerine yakın tarihlerde üretilen bu metinlerde endüstrileşme ve makineleşmenin eleştirildiği, Avrupa'nın ve Amerika'nın emperyalist faaliyetlerine tepki gösterdiği de gözlemlenmiştir.

Fen ve teknoloji, yenileşmenin ilk adımı olarak görülmüş, Osmanlı aydınlarının medenileşme projelerinde en önemli yeri almıştır. Tanzimat dönemi edebî metinlerinin temel problemlerinden biri olan "aşırı Batılılaşma"nın, kitap kapsamında ele aldığımız metinlerde "aşırı makineleşme", "aşırı endüstrileşme" sorunsallarına dönüştüğü iddiası temellendirilmektedir. 19. yüzyılda hız kazanan yenileşme hareketlerinin beraberinde getirdiği "Batı'nın bilim ve teknolojisinin Osmanlı'ya getirilmesi" tartışmaları, edebî alanda da bir yenilik doğurmuştur. Dönemin siyasetinden bağımsız olmayan edebî faaliyetlerde yeni konuların yeni edebî türler doğurduğuna ilişkin düşünce, çalışmamızda metinler üzerinden örneklerle desteklediğimiz bir diğer tespittir. Bu bağlamda Osmanlı Bilim Kurgusu: Fennî Edebiyat'ta fen ve teknolojinin faydalarının ya da beraberinde getireceği olumsuz sonuçların öngörülmeye çalışıldığı 19. yüzyıl sonunda Osmanlı edebiyatı tartışmalarına giren bir kavram olan "fennî edebiyat" ile bilimi merkeze alan Osmanlı anlatıları ilişkilendirilmiştir. Söz konusu kavram, araştırmacılar tarafından günümüz edebiyat incelemelerinde şimdiye kadar ele alınmamış olup çalışmamızda analiz ettiğimiz metinlerle ilişkisi tartışılmamıştır. Metin merkezli olarak incelediğimiz edebî eserler üzerine yapılan sınırlı araştırmalarda fantazya, ütopya, bilim kurgu gibi Avrupa merkezli kavramlarla 19. yüzyıl sonu ve erken 20. yüzyıl metinlerine yaklaşıldığı görülmüş, o dönemin önemli edebî türlerinden biri olan fennî edebiyatın dışlandığı saptanmıştır.

Kısacası bu kitabın amacı 19. yüzyıl sonu ve erken 20. yüzyılda fen ve teknoloji ile bir toplum düzeni kurgulayan ve Osmanlı-Türk edebiyatı araştırmalarında veya edebiyat tarihlerinde adları anılmayan anlatıları metin merkezli olarak incelemektir. Fen ve teknolojiyi kurgularına başar unsur olarka taşıyarak Osmanlı bürokrasisi, Avrupa yaşam tarzı ya da Amerikan emperyalizmi gibi konuları eleştiren bu metinlerin fennî türde yazılan eserler olduğu iddiası dönemin bilim anlayışı ve türe yönelik kavramsal yaklaşımlar ele alınarak ortaya konulacaktır.

----

Seda Uyanık, Osmanlı Bilim Kurgusu: Fennî Edebiyat, Edebiyat / Eleştiri, Nisan 2013, İletişim Yayınları.

Bu alıntı tanıtım amacıyla yapılmıştır.

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder