20 Mayıs 2013 Pazartesi

Madeline Miller - Akhilleus'un Şarkısı | Kitaptan okuma parçası

# Madeline Miller - Akhilleus'un Şarkısı | Kitaptan okuma parçası #

2012 Orange Ödülü sahibi Madeline Miller'ın Akhilleus'un Şarkısı, İlyada destanının bir yeniden yazımını gerçekleştirerek, çağdaş edebiyata yeni bir soluk kazandırıyor. Kitaptan okuma parçası sunuyoruz...

                                         

Bölüm 1

Benim babam bir kraldı ve kralların soyundan geliyordu. Çoğumuz gibi kısa boyluydu, boğaza benzeyen vücudu neredeyse sırf omuzdan ibaretti. Rahibelerin doğurganlığı konusunda yemin ettiği annem, babama gelin geldiğinde daha on dört yaşındaymış. Onlarınki uygun bir eşleşmeydi. Evinin tek çocuğu olan annemin serveti kocasına gidecekti.

Babam, annemin alık olduğunu düğüne kadar anlamamış. Büyükbabam kızının duvağının düğün törenine kadar sıkı sıkı kapalı tutulması konusunda çok titiz davranmış, babam da büyükbabamla alay edip durmuş. Gelin çirkin olsa bile, elinin altında köle kızlardan ve hizmetkâr oğlanlardan bol bir şey yokmuş ki. Duvağı açtıklarında annemin gülümsediğini söylüyorlar. Onun epey ahmak olduğunu işte böyle anlamışlar. Gelinler gülümsemezmiş.

Sonra ben doğmuşum, bir erkek çocuk; babam hemen beni annemin kollarından alıp bir sütanneye teslim etmiş. Anneme acıyan ebe kadın, benim yerime kucaklasın diye bir yastık tutuşturmuş annemin kollarının arasına. Annem yastığa sıkı sıkı sarılmış. Bir değişiklik yapıldığını farkında değil gibiymiş.

Ben de kısa sürede bir hayal kırıklığı haline geldim. Ufak tefektim, siliktim. Hızlı koşamıyordum. Güçlü değildim. Şarkı söyleyemezdim. hakkımda söylenebilecek en iyi şey, hastalıklı olmadığımdı. Akranlarımı pençesine alan soğukalgınlıkları ve sancılar bana dokunmazdı. Gerçi bu da babamın daha da şüphelenmesine sebep oluyordu. Yoksa beşikteyken perilerin değiştirdiği bir çocuk muydum ben? İnsan değil miydim? Gözünü üstümden ayırmaz, sürekli beni azarlardı. Onun bakışını hissettikçe ellerim titrerdi. Annemse çenesinden şarap akıtarak orada öylece dururdu.

Oyunlara ev sahipliği yapma sırası babama geldiğinde beş yaşındayım. Teselya ve Sparta kadar uzak yerlerden gelen bir sürü adam bir araya toplanmış, ceplerindeki altınlar dükkanımızı zenginleştiriyor. Yüz hizmetkâr yirmi gün boyunca koşu pistini düzeltiyor, topraktaki taşları temizliyor. babam kendi kuşağının en güzel oyunlarını düzenlemekte kararlı.

En iyi hatırladığım şey koşucular. Fındık kabuğu rengindeki gövdeleri yağlanmış, güneşin altında koşu pistinde esneme hareketleri yapıyorlar. Geniş omuzlu kocalar, sakalsız gençler ve delikanlılar bir arada, baldırlarında kaslardan sert kıvrımlar oluşmuş hepsinin.

Boğa kurban edilmiş, kanının son damlalarını kumlara ve koyu renk bronz kâselere boşaltmış. Ölüme sessizce gitmiş, bu da oyunların güzel geçeceğine dair iyi bir alamet.

Koşucular babamla benim kazananlara vereceğimiz ödüller çevremize dizilmiş olarak oturduğumuz platformun önünde toplanıyorlar. Altın şarap kupaları, dövme tunçtan üçayaklar, uçları kıymetli maden demirden yapılma dişbudak ağacından mızraklar var ama esas büyük ödül benim ellerimde: Başparmağımla ovup parlattığım, yeni kesilmiş donuk yeşil yapraklardan örme bir taç. Babam tacı istemeye istemeye vermiş bana. Tek yapmam gerekenin tacı elimde tutmak olduğunu söyleyerek kendini rahatlatıyor.

(...)

Babamın çelengi kucağımdan alıp sarışın çocuğun başını taçlandırmasını seyrediyorum. Yapraklar sarı saçların üzerinde neredeyse siyah gibi duruyor. Babası Peleus çocuğu almak için gururla gülümseyerek yanımıza geliyor. Peleus'un krallığı bizimkinden küçük ama adamın karısının tanrıça olduğu söylentileri var, halkı da onu seviyor. Babam kıskançlıkla seyrediyor Peleus'u. Kendi karısı bir ahmak, oğlu da en küçüklerin arasında bile yarışamayacak kadar yavaş. Bana dönüyor.

"İşte oğul dediğin böyle olur."

Defne taçsız ellerim boşlukta kalıyor. Kral Peleus'un oğluna sarılışını seyrediyorum. Çocuk tacı havaya atıp yere düşmeden yakalarken gülüyor. Yüzü zaferle ışıl ışıl.

---

Madeline Miller - Akhilleus'un Şarkısı | Everest Yayınları, Roman, Çev. Seda Çıngay, 400 sayfa, Mayıs 2013.

Bu alıntı tanıtım amaçlı yapılmıştır.

%30 indirimle;

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder