# Leo De Hartog - Dünya Fatihi Cengiz Han | Kitaptan okuma parçası #
Leo De Hartog 1917'de o zaman Hollanda sömürgesi olan Endonezya'da doğdu. Hollanda'da Kraliyet Askeri Akademisi'nde öğrenim gördü. II. Dünya Savaşı'nda Almanlara esir düştü. Savaşın ardından askerlik kariyerini sürdürdü. Emekli olduktan sonra tarih araştırmalarına yöneldi ve kitaplar yazdı.
Dünya Fatihi Cengiz Han, yazdığı en önemli biyografidir. 2003'te hayatını kaybetti.
- 1 -
Asya'nın en büyük evladının doğumu arifesinde Moğolistan
Coğrafya ve İklim
XIII. yüzyılın başına kadar ülkenin doğal yapısı, Moğol İmparatorluğu'nun Orta Asya'da doğduğu toprakları, Asya kıtasının geri kalanından ayırıyordu. Batıda, birbirine yaklaşan iki muazzam dağ kütlesi, Altay ve Tanrı Dağları, Moğolistan'a batıdan girişi güçleştiriyordu. Güneyde Gobi Çöü başka bir engel teşkil ediyordu. Kuzeyde ise geniş Sibirya ormanları uzanıyordu. 1200 ila 1800 metre yükseliğe erişen ve genelde Asya'nın kalanından kopuk olan Moğolistan platosu birkaç sıradağla kesilmektedir: Sayan, Hangay [Ötüken], Yablonoy Dağları ve Büyük Kingan.
Ormanlarla bozkır arasında bulunan bu bölgedeki nemli yamaçlar ve derin vadiler köknar, sedir ve kayın gibi ağaçlarla kaplıydı. Kuzeyde daha da sıklaşan bu ağaçlar, sınır bölgesinde genellikle nehir yataklarını izliyordu. Ormanların seyreldiği bölgelerde, Gobi Çölü'nden esen kuru rüzgârlara maruz kalan yerlerde dağ meraları azalıyordu. Bozkırların görünümü mevsimlerle birlikte değişiyordu. Baharda bitkilerin büyümesiyle buralar yemyeşil bir halıyla kaplanıyor, mevsimin ilerleyen ayları ve yaz başında bu halının üzerinde harikulade çiçekler açıyordu. Temmuz ve ağustos aylarıyla gelen kavurucu sıcak, bu rengârenk manzarayı göz alabildiğine uzanan kurak bozkırlara döndürüyor; ekim ayında düşen ilk kar ise bölgeyi insan ve hayvanların hayatını zorlaştıran acımasız beyaz dağ kütleleri ve düzlüklere çeviriyordu. Kasım ayında bütün ırmak ve dereler donuyor ve hayatın yeniden kıpırdanmaya başladığı nisan ayına kadar erimiyordu.
Genel olarak hacanın belirleyici özelliği, aşırı uçlara varmasıydı. Yazları sıcaklık 38 derecenin üzerine çıkabiliyor, kışın ise eksi 42 derecenin altına düşebiliyordu. Havada sık sık beklenmedik değişikliler görülüyordu. Giovanni da Pian Carpine, 29 Haziran 1246'da Nayman yurduna kar yağdığını kaydetmektedir. Yıl boyunca aniden şiddetli fırtınalar çıkıp tipiye neden olabilir ya da kızgın kumları önüne katıp getirebilirdi. Sibirya'nın dondurucu rüzgârlarına veya Gobi Çölü'nden gelen çöl fırtınalarına karşı hiçbir engel yoktu.
Bu bölgenin, yaşamak zorunda oldukları koşullarla sertleşen sakinleri -gerek insan gerek hayvan- amansız bir yaşam mücadelesi vermeye alışkınlardı.
- 12 -
Dünya fatihi ve impartorluğu
Dünya fatihi
Cengiz Han'ın kişisel görünümüne ilişkin elimizde çok az bilgi var. Bu konuda en ayrıntılı bilgiler, Harezm'deki savaş sırasında Cengiz Han'ı gören kişilerden gelmektedir. Dünya fatihi o sırada altmış yaşlarındaydı. Farklı siması ve güçlü yapısıyla dikkat çekiyordu. Gözleri çekikti ve saçları kırlaşmıştı.
Cengiz Han hakkında ancak yaşadığı dönem ve çevresindeki koşullar dikkate alındığında bir yargıya varmak mümkün olabilir. XII. ve XIII. yüzyıllarda Moğollar, komşu kabilelere göre çok daha vahşiydi. Bu nedenle Cengiz Han, medeni Çinlilerin dediği gibi, öyle ya da böyle barbardı. Fakat sahip olduğu bazı vasıflar, bu barbarın dünya tarihindeki en büyük fatihlerden biri olmasını sağlamıştır.
Cengiz Han'ın kendine hâkim olma ve soğukkanlılığını koruma yeteneği çarpıcıydı. Özel hayatı ve şahsi ilişkilerinde kimseye ihanet etmediyse de kuşkusuz kurnaz ve hesapçıydı. Özellikle savaşlarda hileye başvurmaktan çekinmezdi. Kendisi hainlerden nefret ederdi: Onun gözüne girmek için kendi efendilerine ihanet eden adamların derhal idamını emrederdi. Bu tutumu benimseme nedeninin sadece kısmen idealistlikten kaynaklandığını düşünebiliriz. O zamanlar en güçlü olanın tarafına geçmek olağandışı bir durum değildi.
Cengiz Han herhalde bu fırsatçıların durum değiştiğinde kendisini de yüzüstü bırakacağına inanıyordu. Ordusundaki bir hainin bir kez daha ellerine düşerse başına neler gelebileceğini iyice anlaması için, düşmanı terk edip kendi tarafına geçenlere asla merhamet göstermezdi. Zor şartlarda kendisine sadık kalan takipçilerini cömertçe ödüllendirir, diğer yandan mağlup bir orduda liderlerine sonuna dek sadakatle hizmet edenleri çoğu zaman bağışlar, hatta onlara kendi hizmetine girme fırsatı sunardı.
---
Leo De Hartog - Dünya Fatihi Cengiz Han | Doğan Kitap, Tarih / Biyografi, Çeviren Mehmet Savan, 240 sayfa, Haziran 2013.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder