15 Temmuz 2013 Pazartesi

Remzi Karabulut - Kadınlar Gülmemeli | Kitaptan okuma parçası

# Remzi Karabulut - Kadınlar Gülmemeli | Kitaptan okuma parçası #


Remzi Karabulut’un klasikleşmiş eseri Kadınlar Gülmemeli, bizleri hem iyi bir öykücüyle hem de sayfalara mahkûm olmayan, aklımıza bulaşan, tadına doyulmaz öykülerle tanıştırmıştı. Güçlerini yaşamın bencilliğinden, kaostan, çırılçıplak duygulardan alan bu öyküler ve kahramanları; tekrar tekrar okunmayı, üzerinde yeniden düşünülmeyi her zaman hak ediyor.


Kadınlar Gülmemeli

Keskin bir derinlik. Yırtıcı, ağır, basık, ürkütücü. Ve kara. Soğuk ve korkunç ürperti. İnim inim ürperti. Dört duvarı çelik zırhlı mekân. Anlamsızlık.

Yazık, anlamı olmadı hiçbir şeyin. Anlamı olmadı. Yazık, olmayacak da. Ne yapılabilir? Hiç, hiçbir şey. Bundan sonra hiçbir şey yapılamaz. Düzeltilemez hiçbir şey. Burada her zaman her şeyin ağzı leş kokar. Her şeyin. Cansız nesnelerin de. Her şey güzelliğini kokuttu. Bütün güzellikler koktu. Kırmızı güller, kırmızı karanfiller de.

Kafanı fazla yoruyorsun, gereğinden fazla, yazık sana. Aldırma, kafana takma bu kadar. Aldırmamaya çalış.

Gelecek az sonra. Üstüne üstüne. Üstüne saldıracak. Az sonra. Az sonra bir et yığını, kokuşmuş soluğuyla ve ilkel hayvanların saldırısına benzer saldırısıyla, o yabanıl, o iğrenç elleriyle, şuracıkta, fark etmez, belki de başka bir köşede; yerde, kapının arkasında, odanın orta yerinde, ya da lavabonun önünde, hiç acımadan, duygusuzluk, bayağılık ve büyük bir bencillikle isteklerinde kullanacak seni. Gözleri dönmüş bir şekilde, bir tek şeyi, onu, o ânı yaşamak, yalnızca kendisi yaşamak için burada olacak.

Ürperiyorsun. Titriyorsun. Tir tir titriyorsun. Tir tir. Tir tir.

Korkma, bırakma kendini.

Kim çıkardı bu işleri? Kim başlattı?

Böyle mi olur bu işler? Herkes böyle midir? Böyle mi yaparlar?

Kalk üstüne çeki düzen ver. Kalk üstüne çeki düzen ver, sen kadınsın. Sen kadınsın. Kadın. Onun kadını.

Otur.

Ne çeki düzenin, ne de düzensizliğin anlamı var onun için. Az sonra gelecek biliyorsun. Bir et yığını ve kokuşmuş hayvansal soluğuyla.

İnsan değilim ben.

İnsansın.

İnsan değilim.

İnsansın.

Gelcek az sonra. O. Gözlerinde hayvansı isteklerin ilkelliğiyle, burada, bu sedirde, yerde belki. Duvarlara yapıştırarak belki.

Belki de kapıya dayayarak. İğrenç bir yüz. Bitmez tükenmez iniltileriyle. Elli yıl, yüz yıl, bin yıl.

Kocan o senin. Bir yaşam boyu birlikte yaşamak zorunda olduğun insan.

---

Bu alıntı tanıtım amaçlı yapılmıştır.

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

KitapGalerisi Facebook / KitapGalerisi Twitter

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder