25 Eylül 2013 Çarşamba

1970'lerde Türkiye Solu


1970'lerde Türkiye Solu, Vehbi Ersan tarafından yazılmıştır.http://kitapgalerisi.com'da %20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | İletişim Yayınları, Siyaset, 432 Sayfa, 9789750512414, Eylül/2013.




Kitabın 17. ve 18. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.


Türkiye'de komünist hareketin varlığı, alınyazısı gibi sürecek trajediyle başladı. Mustafa Suphi, eşi ve 14 yoldaşıyla Trabzon'da linç edilerek öldürüldü (28-29 Ocak 1921). Mustafa Suphi, Baku'da 10 Eylül 1920'de kurulan Türkiye Komünist Partisi'nin lideriydi. Anadolu'daki kurtuluş savaşma katılmak, Ankara hükümetiyle görüşmek üzere Sovyetler Birliği'ııden gelmişlerdi. Mustafa Kemal, Mustafa Suphi'ye mektubunda komünistlerin kurtuluş savaşına katılmalarını "sevinçle" karşılayacağını yazmıştı. Gerçekten de Sovyet temsilcisiyle beraber Kars'a giriş yaptıklarında törenle, karşılandılar. Birkaç hafta geçmeden Ankara hükümetinin bu töreni kendilerine değil desteğine ihtiyaç duyduğu genç Sovyetler Birligi'nin temsilcisine düzenlediği anlaşıldı. "Komünist propaganda yapıyorlar" diye heyetten iki kişi tutuklandı önce. Her gittikleri yerde (Erzurum, Trabzon) kışkırtılmış linç topluluklarıyla karşılaştılar. Ankara hükümeti, bilgi ve onayı olduğu bu ziyaretçilerin güvenlik taleplerini karşılamadı. Trabzon'daki Sovyet konsolosu araya girdi. Ankara hükümetinin temsilcisi valiyle Batum'a denizyoluyla gitmeleri konusunda anlaştı. Mustafa Suphi, eşi M ariya (Meryem) ve 14 arkadaşı, katliamın tertipçisi Yahya kâhyanın sağladığı motora, bir linç topluluğunun hakaret ve saldırıları eşliğinde bindiler. Arkalarından başka motor ya da motorlarla peşlerine takılan Yahya kâhya ile beraberindekiler, Manya hariç hepsini öldürüp denize attılar. Ankara hükümeti, Sovyet hükümetinin olayla ilgili sorusuna "deniz kazası" cevabını verdi. Mustafa Suphi'lere katılmak için şehre gelen genç komünist Abdülkadir, tertibi organize edenlerin alıkoydukları Mustafa Suphi'nin eşine ne olduğunu öğrenebilmek için çaresizce kapı kapı dolaştı.2 Vahşet, henüz kurulmakta olan rejimin komünistlere karşı tertiplerinin ölçüsüzlüğünü dışavuran ilk örnekti. Sovyetler Birliği'nin Ankara hükümetiyle ilişkileri bu olaydan etkilenmedi. Komünistler de Kemalistleri desteklemeyi sürdürdü. Suphi'nin eşi reel politiğin soğuk dehlizinde kaybolurken linçler, reel politiğin travmaları komünist hareketin peşini bırakmadı.

Kurtuluş Savaşı esnasındaki bu ilk örgütlenme girişiminden sonra gelen her çaba, cumhuriyetin tek parti iktidarının yasakları, polis takibi ve tutuklamaları altında derhal etkisizleştirildi ve parti dar bir aydın çevresine hapsol-du. 1951'deki tutuklamalar, 1973'e kadar TKP'vc ülke içinde bir daha örgüt-lenmeye bile kalkışamayacağı nihai darbe oldu. Parti örgütleri ve üyeleri dağıldı. Sosyalist ülkelere sığınan üyelerin bir bölümü 1958'de Bizim Radyo'nun yayınını başlattı, 1962'de Dış Büro'yu kurdu. Ülkede kalan Doktor Hikmet Kıvılcımlı, Reşat Fuat Baraner, Mihri Belli... gibi eski TKP yöneticileri Dış Bü-ro'yla bağlarını kopararak kendi yollarına koyuldular. 1960'lı yıllar boyunca TKP'nin siyasal faaliyeti bu radyo aracılığıyla yürüttüğü propagandadan, ülke içinde tek tek bireylerle kurmaya çalıştığı çok sınırlı ilişkilerden ibaret kaldı.


Sosyalist hareket, TKP mirasından bağımsız olarak, 1960'ların ilk yarısında Türkiye İşçi Partisi'ylc (TİP) yeniden doğdu. İlk kez sosyalistler toplumsal-siyasal yaşamda dinamik, etkili, kitlesel bir güç haline geldiler. Kuşkusuz bunun arka planında İkinci Dünya Savaşı sonrası uluslararası kapitalizmle eklemlenme çabasına giren Türkiye kapitalizminin olağanüstü gelişiminin doğurduğu altüst oluş vardı. Toplumun hak ve özgürlük istemini açığa vurma imkânını da 1960 darbesi ve yürürlüğe koyduğu 1961 Anayasası'nın siyasal ortamı sağladı. Böylelikle başta işçi sınıfı ve gençlik olmak üzere, hemen her toplumsal kesimin daha önce görülmemiş ölçüde talepleri için harekete geçtiği, sendika, demek, kooperatifler halinde örgütlenmeye giriştiği ''toplumsal eylemlilik süreci" başladı. Bu süreç esasen 12 Eylül 1980 askeri darbesine kadar sürdü.


Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder