30 Eylül 2013 Pazartesi

Küçük Hanımefendi Ajansı

Küçük Hanımefendi Ajansı, Hester Browne tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da %20
İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Artemis Yayınları, Roman, 9786051422909, 512 Sayfa, Ekim/2013




Kitabın 1. 2. ve 3.  sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Adım, Melissa Romney-Jones; fakat siz bana Honey  diyebilirsiniz. Eskiden, kendimi tasvir etmem gerektiğinde, organizatör ruhlu biri olduğumu söylerdim. Güvenilir, duyarlı, bir parça utangaç... Bilirsiniz böyle tipleri. Arkadaşım Gabi, benim maharetli ve evcimen bir tanrıça olduğumu söyleyebilirdi. Ama Gabi kalçalarımı da beğenir. O yüzden, sayılmaz. Ev arkadaşım Nelson, bu kadar iyi olmanın kendi zararıma olduğunu söyler ve ardından da, sürekli züppe sevgililer bulmamla dalga geçmeden duramazdı.
Honey'yi sorarsanız, çok daha ilginç bir cevap alırsınız.
Honey, güçlü bir kasırgadır. İpek çoraplı Mary Poppins'dir. Sırf bu sene, yedisi gay olmak üzere, elli erkekle 
çıktım. On beş erkekle geçici evlilik yaptım. Birbirinden farklı yetmiş anneye, Anneler Günü kartı gönderdim. Kız kardeşlere, sekreterlere ve gizli sevgililere, kucak dolusu çiçek yolladım. Yirmi bir bekarın birlikte yaşadığı kız arkadaşı ve bekarlık günlerine dönmeye kararlı üç erkeğin, intikam peşindeki eski sevgilisi oldum. Dükkan dükkan gezdirip, kuaför koltuklarına sürüklediğim kırk üç kurbağayı, birer prense çevirdim. Dokuz erkeği, tırnak yeme alışkanlığından kurtardım. On beş toruna hediye seçtim ve en az otuz bir tane başarılı parti organize ettim.Ayrıca beş düğüne katıldım; üçüne Honey, birine Melissa ve birine de, kafa karıştırıcı bir şekilde, hem Honey hem de Melissa olarak. Bu karmaşık durumdan kurtuluşum, dişil cazibenin ve görgü kurallarının büyülü gücünün gerçek bir zaferiydi. O duruma nasıl düştüğümse, daha karmaşık...
Hayatta altın kuralım, her zaman her şeye olumlu tarafından bakmak oldu. Hayatım bu kadar karışıkken, başka çarem de yoktu zaten. Kötü şöhretli babam, muhalif kız kardeşlerim, ardı arkası kesilmeyen nakit akışı faciaları, değiştirip durduğum okullar... Gene de, herhangi bir durumla ilgili, olumlu üç şey bulabilirseniz, kötü taraflarını unutacağınızı garanti ederim.

Dean&Daniels Emlak Komisyoncusu'ndaki işimin en iyi üç yanı şuydu: Birincisi, insanların yaşamasına uygun, kusursuz bir ev bulmalarına yardım ettiğimi bilmek çok tatmin edici. İkincisi, çalışma saatleri çok uzun değil. Üçüncüsü, harcayacak param olduğu ender zamanlarda, ofise yakın mağazaların tadını çıkartabiliyorum.
Berbat yanlarından bahsetmeme gerek yok. Kendi başınıza da bulabilirsiniz.
Başka kimse zahmet etmeyince, kendi başıma belirlediğim görev tanımıma göre, iki ve üç odalı evlerin satışından sorumlu Hughy'nin ve iki katlı evler üzerine uzmanlaşan Charles'ın sekreteriydim. İkisini de yatıştırmak ve işleri düzene koymak benim görevimdi. Övünmek gibi olmasın ama bunu çaktırmadan yaptığım için, kendilerini çok becerikli sanıyorlardı.
"Elin boş mu döndün, Melissa?" dedi, öğlen yemeğinden döndüğümü -geç kalmamıştım bu arada- gören ofis müdürü Carolyn sırıtarak. "Kredi kartlarının ömrü, bir gün daha uzadı desene."
"Kredi kartlarım gayet iyi durumda," dedim, toparlayabildiğim kadar asil bir tavırla. Asil davranmaya çalışırken bile yalan söylemeyi beceremediğimden ekledim: "Uygun bir şey bulamadım zaten. Son moda kıyafetleri kendime bir türlü yakıştıramıyorum."

"Moda şımarık bir metres gibidir." Carolyn, kollarını düz göğsü üzerinde kavuşturup çok bilmiş bir ifadeyle bana baktı. Har vurup harman savuracak parası olduğunu ve sutyene ihtiyaç duymadığını ispatlamak için, kolsuz Joseph bluzları üstünden çıkarmıyordu.

"Mel'in kum saati gibi endamı var," dedi Gabi. Ardından da ukala bir aksanla, dalga geçercesine, "Sense
iğğğrençsin," diye geveledi.

Bilgisayar ekranımın üzerinden, dudaklarımı oynatarak sessiz bir "Sağol" gönderdim. Keşke Gabi'nin neşeli
özgüvenine sahip olsaydım. Özellikle de bu vücutla: Gabi'ye kalırsa, cömert kıvrımlı vücudumu kabul etmeli ve Gina Loliobrigida ya da Jayne Mansfîeld misali, etrafta kalçalarımı saran kısa pantolonlar ve daracık bluzlarla gezmeliyim. Kafamda bu fikri evirip çevirdim, cidden. Fakat gerçek dünyada, uygulamaya bir türlü cesaret edemiyorum.


Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder