4 Aralık 2013 Çarşamba

Şeytan Ve Genç Kadın

Şeytan Ve Genç Kadın, Paulo Coelho tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da %20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Can Yayınları, Roman, 9789750701085, 167 Sayfa, Ağustos/2013


Kitabın 148. ve 149. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Dağların arkasında batan güneşi seyreden Berta, rahip ile üç adamın eve doğru geldiğini gördü. Bir hüzün çöktü üzerine, üç nedeni vardı bunun: Birincisi, ölme zamanının geldiğini anlamıştı; ikincisi, kocası tenezzül edip kendisini avutmaya gelmemişti (belki karısının kendisine söyleyebileceği şeyden korktuğundan, belki de onu kurtaramayacağından duyduğu utanç yüzünden), üçüncüsü de, biriktirdiği parayı kendi harcamayıp şimdi bankacıların eline bırakacak olduğundan.
Yine de kendisini sevindiren iki şey vardı: Şu anda zamanını belki de Chantal Prym'in büyükannesiyle geçirmekte olan kocasını yeniden görecekti; ve yaşamının son günü serin ama güneşli ve bulutsuz geçmişti. Böyle güzel bir anıyla dünyadan ayrılmak herkese nasip olmazdı.
Rahip, Berta'nın yanına yaklaştı.
"Tünaydın," dedi Berta ona. "Bakın Yüce Tanrı'nın işine, şu doğa ne kadar güzel. Beni alıp götüreceksiniz ama ben bütün hatalarımı burada bırakacağım."
"Cennet'in ne kadar güzel olduğundan haberiniz yok," dedi rahip, ama Berta, sözlerinin tam yerini bulduğunu ve rahibin serinkanlılığını korumak için kendisiyle mücadele ettiğini fark etti.

"Güzel olup olmadığını bilmiyorum, hatta var olup olmadığını bile bilmiyorum. Siz hiç gittiniz mi oraya?"
"Henüz gitmedim. Ama cehennem dışarıdan bakınca çekici görünse de onun korkunç olduğunu biliyorum."
Berta onun Bescos'tan söz ettiğini anladı.
"Yanılıyorsunuz Peder. Siz cennetteydiniz ama bunun farkında değildiniz. Dünyada pek çok insan da böyledir. Mutlu olmayı hak etmediklerini sanarak en büyük sevinci bulabilecekleri yerlerde keder ararlar."
"Öyle görünüyor ki, burada geçirdiğiniz yıllar sizi bilge biri yapmış."
"Eskiden kimse yanıma gelip benimle konuşmazdı, şimdi birden herkes benim varlığımı keşfetti. Bir düşünün, dün akşam otel sahibesinin ve belediye başkanının karısı beni ziyaretleriyle onurlandırdılar. Bugün de sayın rahibimiz geldiler. Birdenbire önemli biri mi oldum ben?"
"Hem de nasıl!" dedi rahip. "Köyün en önemli insanı oldun!"
"Mirasa mı kondum?"
"On külçe altın. Kadınlar, erkekler ve çocuklar, gelecek bütün kuşaklar adına sana minnettar olacaklar; kim bilir belki de senin adına bir anıt dikerler."
"Çeşme yaparlarsa daha makbule geçer. Hem meydanı süsler, hem yolcuların susuzluğunu giderir."
"O zaman çeşme yaparız. Sözüm söz."
Berta bu oyuna bir son verme zamanının geldiğini düşünerek asıl konuya girdi:
"Ben her şeyi biliyorum, Peder. Kendini savunamaya-cak durumda olan bir kadını mahkûm ediyorsunuz. Size de, bu köye de, burada yaşayan herkese de lanet olsun!"
"Evet, ben lanetleneyim," diye ona katıldı rahip. "Yirmi yıldır bu köyü kutsamaya çalıştım, ama kimse beni dinlemedi. Yine yirmi yıldır insanların yüreklerine iyilik tohumları serpmeye çabaladım, sonunda Tanrı'nın beni kendinin sol kolu olarak seçtiğini, insanlara Kötü'yü göstermemi istediğini anladım, çünkü onların elinden kötülük gelir. Belki de öyle bir korkarlar ki nedamet getirirler."

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder