19 Şubat 2014 Çarşamba

Bilim Kurguları

Bilim Kurguları, Gerard't Hooft tarafından yazılmıştır.http://kitapgalerisi.com'da % 30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. |  Alfa Yayınları, Bilim, 9786051068428, 152 Sayfa, Şubat/2014
Kitabın 134. ve 135. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Kurgu yerine gerçek bir öykü anlatmama izin verin. Sidney Coleman, benim, uzmanlık alanımda tanınmış ve etkili bir bilim insanıydı ve saygın Harvard Üniversitesine bağlıydı. Sidney müthiş bir bilimkurgu meraklısıydı. Cosmos, a Personal Voyage [Kozmos, Kişisel Bir Gezi] gibi çok okunan popüler bilim kitaplarının ve televizyon dizilerinin yazarı olan Carl Sagan, onun iyi bir arkadaşıydı. Sagan, kozmostan yayılan radyo sinyallerini özenle analiz ederek dünya dışı uygarlıkları keşfetmeyi umut ettiği bir sistem de kurmuştu. Buna SETI Projesi, Search for Extra Terrestrial Intelligence [Dünya Dışı Zeka Araştırması], adı verilmişti.
1960'larda Coleman ve Sagan, bilimkurgu hakkında sohbet etmek için düzenli olarak görüşmüştü. Günün birinde, hoş bir centilmenler kulübüne gitmişlerdi. "Sidney," demişti Carl, "Sana ilginç bir soru soracağım. Yakında ilk astronotlar gökyüzündeki bir cisme, aya ayak basacak. Hiç kimse ayda hayat olup olmadığını, sağlığımız için tehlikeli mikroorganizmaların bulunup bulunmadığını bilmiyor. Ya o astronotlar bilmeyerek bu organizmaları dünyaya getirirse? NASA bizi bu potansiyel tehdide karşı korumak için ne tür önlemler almalı?" Bu problem, güzel bir kadeh şarabın ardından daha da hararetlenmişti. Çeşitli fikirler masaya yatırılmıştı. Elbette ikisinin de o mikroorganizmaların neye benzeyeceği hakkında en ufak bir fikri yoktu ve mantıksal ve bilimsel olarak, bu tür organizmalar var olamazdı ama ya var olsaydı?
Bu, düşünmeyi tetikleyen bir tartışmaydı. Belli belirsiz, astronotların sırf güvende olmak adına birkaç günlüğüne karantinada tutulması gerektiği noktasında uzlaşmışlardı. Aya yolculuklarda bu sadece bir formalite olabilirdi ama Mars'a seyahat etmeye başladıktan sonra, bulaşmalardan uzak durmaya daha özen göstermemiz gerekirdi. Özellikle de Mars'tan bulaşabilecek şeyler hakkında özenli olunmalıydı ama bunun tam. tersi de geçerliydi. Herkesin uyması gereken bir protokol geliştirilmeliydi. İkili, geçici olarak şu sonuca varmıştı: "Gökyüzündeki bir cisimden diğerine mikrop bulaşma ihtimalinin, yüzde 0,1'den düşük olması gerektiğinde ısrarcı olalım."
Sidney, bütün konuşmayı bilimkurgu hakkındaki bir başka düş olarak kabul etmişti. Bir ay sonra, kapı paspasının üzerine konuyla ilgili taslak metni görünce ne kadar şaşırdığını gözünüzde canlandırın: "Uzay Aracı Sterilizasyon Standartları ve Mars'tan Bulaşabilecek Mikroplar Hakkında." Bu metin, C. Sagan ve S. Coleman tarafından Journal of Astronautics and Aeronautics dergisine gönderilecekti. Metinde, bir gök cisminden diğerine karşılıklı ulaşma olasılığı için normun yüzde 0,1'den düşük olması gerektiği savunuluyordu. Dahası, astronotların nasıl karantina altına alınması gerektiği belirtiliyordu ve son olarak bir gezegenden diğerine bir hayat formunun her bireysel organizması için hayatta kalma şansının, on binde birden daha düşük olması gerektiği ortaya konuyordu.
Bu makale yayınlandı ve konuyla ilgili tek bilimsel makale olduğu için, uzay misyonlarının güvenlik boyutlarını ele alan özel bir NASA komisyonu olan COSPAB. (Uzay Araştırma Komitesi) bu standartları benimsedi. Teksas eyaletinin Houston kentinde özel amaçlı bir bina inşa edildi. Lunar Receiving Laboratory (LRL) adlı bu binada, dünyaya dönen astronotlar karantina altına alındı ve buldukları her kaya, mühürlü bir odada ayrı ayrı incelendi. Elbette hiçbir bulguya rastlanmadı. İnsanlığın dünya çapındaki potansiyel bir felaket karşısında nasıl korunabileceğine, iyi bir şişe şarap eşliğinde yapılan bir sohbet sırasında karar verildi. Öykünün sonu.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder