23 Temmuz 2014 Çarşamba

Nü Peride

Nü Peride, Hakan Akdoğan tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Aylak Adam Yayınları, Roman, 9786054849468, 124 Sayfa, Temmuz/2014
Kitabın 76. ve 77. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Ermeni Ante kendisine geldiğinde karanlık bir ambarda yatıyordu. Küf ve kan kokusu birbirine karışmıştı. İnleyen yüzlerce yaralı arasındaydı. Bunlardan bazıları can çekişerek ölüyor, kalanlar direnmeye çalışıyordu. Ante'nin yarım yamalak sarılmış başından akan kanlar, iltihaplanmaya başlamış olan omzundan akanlarla birleşince bacaklarına kadar inmiş, kuruya-rak bedenini kabuk gibi kaplamıştı. Kıpırdayamıyor-du. Önce neler olduğunu hatırlayamadı. Yukarıdan gelen seslerden bir geminin ambarında olduğunu anladı. Sonra çarpışmayı anımsadı. Adaya yüzüşünü. Artık önemli olan, içinde bulunduğu geminin Osmanlı'ya ait olup olmadığıydı. Sağında yatan adam çoktan ölmüştü. Soluna çevirdi başını. Gözleri karanlığa alıştığından yüzünü kasıp gevşeten bu genci seçebiliyordu.
- Delikanlı, duyuyor musun?
- Evet.
- Düşman gemisi mi bu? Esir miyiz?
- Değiliz.
- Savaşı kazandık mı?
Adam son soruya yanıt vermedi. "Evet" anlamında başını salladı. Çok acı çekiyordu. Bacağı neredeyse parçalanmıştı. Ante kendi acısını unutup az Önce bayılan gence yardım etti. İyi tedavi edilmemiş bacağını kendi elbiseleriyle sardı. Gencin yanına kıvrılıp uyudu. Ertesi gün kendisine geldiğinde Tunus'ta olduklarını öğrendi. Donanma, ayakta tedavi edilemeyecek olan yaralıları burada bırakarak İstanbul'a doğru yola çıkmıştı. Çarpışmada harap olmuş bir yelkenliyi de Tunus'ta kalan yaralıları getirmesi için limana çekmişti. Birkaç aylık sürede hem yaralılar iyileşecek, hem de bırakılan yelkenli onarılacaktı.
Tunus'ta zorlukla geçen elli beş günde yeni arkadaşlar edinen Ermeni Ante büyük bir saygı gördü, çünkü savaşı kazandıran kahramanın "o" olduğu anlaşılmıştı. Ateş gemisi mürettabatından Sarı Kulak Behçet, Ermeni Ante'nin yaptığı kahramanlığı herkese anlatarak, bu adamın aralarında olduğunu söylemişti. Ante'yle arkadaşlık etmek için inanılmaz bir yarış başlamıştı. Herkes Ante'nin İstanbul'a döner dönmez alacağı yüksek rütbe ve kazanacağı zenginlikten pay koparma peşindeydi. Behçet ise elinden geldiğince uzak duruyordu. Yanlış anlaşılmaktan korkuyordu. Ante, Sarı Kulak Behçet'i ateş gemisinde de çok severdi. Onun içtenliğine inanırdı eskiden beri. Ateş gemisine ilk geldiğinde Behçet hiç zorunluluğu olmamasına rağmen kendisini tehlikeye atarak kurtarmıştı onu. Daha ilk Karamanlı Güzel Ahmed denilen kabadayı sataşmıştı Ante'ye. Ertesi gün bu insan azmanı adam Ante'ye meydan dayağı atmak üzereyken Sarı Kulak Behçet kabadayıya çıkışarak zavallıyı kurtarmıştı. Durup dururken kendisi belaya bulaşmıştı.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder