20 Ağustos 2014 Çarşamba

Ağaca Tüneyen Sweeny

Ağaca Tüneyen Sweeny, Flann O'Brien tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. |  Everest Yayınları, Modern Klasikler, 9786051417233, 303 Sayfa, Ağustos/2014
Kitabın 144. ve 145. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Amcam sümkürdü ve Bay Corcoran'a yardımcı olmak için masaya yöneldi. Makinenin ayarlarını yapmak için ikisi de öne doğru eğilmişlerdi; açılır kapanır, uzatılabilir, kısaltılabilir bir pikap kolunu dört elle makinenin içinden çıkarmaya çalışıyorlardı. Gündüzün yazdığım sayfaları sessizce toparladım, kimseyi gücendirmeden kurtulmayı umuyordum. Bay Corcoran, zekice gizlenmiş bir yaya basarak makinenin altındaki küçük bir bölmeyi açtı ve birkaç plak çıkardı, özensiz hareketlerle plakları gıcırdatıp öttürüyordu. Amcam, makinenin yan tarafındaki bir deliğe kurma kolunu yerleştirmekle ve bu kolu, yayların ömrünü ve dayanıklılığını uzattığı bilinen özenli ve istikrarlı bir devinimle çevirmekle meşguldü. Titizlikle yürüttüğü işin fark edilmemesinden endişe ederek, kolu hızlı çevirmenin ani salınımlara, ani salınımların gerilmeye ve gerilmenin kırılmaya yol açacağını belirtti; böylelikle, onca zahmete girmenin önemini anlatmak için bir söz sanatı kullanmış oldu.
Söz sanatının adı: Anadiplosis (veya Epanastrof).
Her şeyde ölçülü olmak lâzım, dedi, savaşı kazanmanın püf noktası budur.
Bu esnada, amcamın Rathmines ve Rathgar ilçesi sakinlerinden oluşan bir opera derneğine üye olduğunu, koroda ona önemli bir mevki kazandıran bariton aralığında şöyle böyle bir sesi olduğunu hatırladım. Bay Corcoran da, tahminimce, aynı konumdaydı.
Amcam dönen diskin üzerine iğneyi nazikçe yerleştirdi ve hemen geri çekildi; titizlikle iş gören elleri beklentiyle, kıpırtısız, avuçları dışa bakar vaziyette, öylece duruyordu. Bay Corcoran ise ateşin yanındaki bir sandalyeye oturmuş bekliyordu; bacak bacak üstüne atmıştı; eğdiği başını, üst dişlerine dayadığı tükürüklü sağ eliyle desteklemişti. Ezgi beklendiği gibi çıkmıştı, Patience operasından cılız bir tıslama. Plaklar eskiydi, modern elektrikli cihazlarla üretilmemişlerdi. Parçanın koro bölümü gelince, Bay Corcoran ve amcam elleriyle tempo tutarak neşeli ve işini bilir bir uyumla parçaya eşlik ettiler. Sırtı bana dönük olan amcam aynı zamanda başını bilmiş bir edayla sallıyor, yakasının ense kısmında taşıdığı, müziğin ritmiyle bir solup bir kızaran yağ tabakasına talim yaptırıyordu.
Ezgi sona erdi.
Amcam başını iki yana salladı ve iğneyi kaldırmak için telaşla ayağa kalkarken şaşkınlıkla karışık bir takdir sesi çıkardı.
Bu ezgiyi, dedi, sabahın köründen gecenin körüne kadar dinleyebilirim, şuncacık sıkılmam. Ah, öyle güzel ki. Hepsinin içinde en güzeli bu bence, samimi söylüyorum. Çok hareketli bir ezgi, Bay Corcoran.
Hasbelkader izlemekte olduğum Bay Corcoran girizgâh olarak gülümsedi, ama tam konuşmaya başlayacakken suratındaki gülümseme dondu ve bütün vücudu kaskatı kesildi. Aniden hapşırarak burnundan fışkıran sümükleri üstüne başına saçtı.
Amcam Bay Corcoran'ın yardımına koşarken, midemin kalktığını hissettim. Ölüm faslındaki kişilerin çıkardığı sese benzer bir ses çıkararak hafifçe öğürdüm. Yardım görevini özenle icra etmekte olan amcamın sırtı bana dönüktü.
Çok bulaşıcı bir nezle salgını kol geziyor dışarıda, Bay Corcoran, dedi. Kendinize dikkat etmeniz lâzım. Önünüzü iyice iliklemeniz lâzım.
Onlar mendilleriyle işe girişmişken, eşyalarımı kaptığım gibi aceleyle uzaklaştım. Odama gittim ve perişan halde yatağıma serildim, kendime gelmeye çalışıyordum.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder