20 Ağustos 2014 Çarşamba

Kargaların Çığlığı

Kargaların Çığlığı, Osman Aysu tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Alfa Yayınları, Roman, 9786051068992, 234 Sayfa, Ağustos/2014
Kitabın 148. ve 149. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Birden kapılardan biri açılıp da Ahmet Karlıova içeriye izinsiz dalınca Nedim'i suçüstü yakalanmış biri gibi ürkmüştü. "Kim bilir adam şimdi ne düşünecek?" dedi içinden. Ayrıca nasıl bu kadar rahat bir şekilde Ağanın mahremine böyle uluorta girebiliyordu? Nitekim yaşlı adam durumu görünce büyük bir şaşkınlıkla duraksadı. Bakışları bir Hanım Ağa'ya, bir de Nedim'e kaydı.
Nedim'in boynunda ve omuzlarında yumuşak hareketlerle okşar gibi dolaşan elleri birden durunca., onun bu ani girişten rahatsız olduğunu sezinleyen Hanım Ağa, "Sen ovmaya devam et" dedi. Emir büyük yerdendi, Nedim çaresiz çektiği ellerini yeniden kadının omuzlarına götürdü. Fakat Ahmet yerinde kalakalmış, gördüğünü onaylamayan bakışlarla sarışın kadına bakmaya devam etmişti.
Bu defa Hanım Ağa sert bir sesle homurdandı. "Ne var, Ahmet? Önemli bir şey mi oldu?"
Yaşlı adam bir an cevap veremedi. Sonra, "Biraz konuşabilir miyiz, kraliçem?" dedi.
"Konuş."
"Şey... mümkünse yalnız, kraliçem."
Nedim göz ucuyla Ahmet'e baktı. Adamın gördüğü manzaradan hoşlanmadığını anlamıştı. "Böyle bir yılanı nasıl barındırırlar, anlamıyorum" diye düşündü. Rahmetli ağası Duran Güllü de çalışırdı onunla. Ve her nasılsa çalıştığı bütün
ağalara sevdirmişti kendisini.
"Yorgunum. Önemli bir konu mu?" diye sordu Hanım Ağa.
"Evet, kraliçem. Çok önemli."
"Pekâlâ," dedi Zeliha, sonra Nedim'e dönüp, "Sen şu yandaki odada bekle Nedim" diye emir verdi.
Eski fedai ağır ağır odadan çıktı. Şimdi büyük odada ikisi
yalnız kalmışlardı.
"Söyle bakalım, ne var?"
"Şu bir türlü çözemediğimiz mektup meselesi biraz aydınlığa kavuştu, efendim. Hurşit'ten bir telefon aldım."
"Ee, ne anlattı Hurşit?"
"Mesele biraz uzun... Hollanda'daki alıcı merkezlerimizi öğrenen Karolar, içyüzümüzün ortaya çıkması için medyaya açıklamada bulunmak istemişler."
Zeliha sinirli bir şekilde, "Bunu zaten biliyorduk. Hurşit
daha önce de söylemişti" dedi.
"Evet, ama hepsi bu kadar değil."
"Başka ne var?"
"Karolar aynı gazeteciye çok daha detaylı ikinci bir mektup
daha göndermişler."
"Ne zaman?"
"Bu sabah, kraliçem. Sanırım geçen süre içinde gazetecinin ilgisiz kaldığını görünce bir şey anlamadığını fark ettiler ve bu kez bildikleri her şeyi açıkça anlatmışlar."
Zeliha'nın yüzü buruştu. Kısa bir duraksamadan sonra, "Hurşit'e güvenebilir miyiz?" diye sordu.
"Ben ona kefil olurum. Sağlam adamdır. Ayrıca devamlı parayla besliyoruz."
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder