19 Ağustos 2014 Salı

Şimdi Şehir İçin Kalp Zamanı

Şimdi Şehir İçin Kalp Zamanı, Kemal Sayar tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Timaş Yayınları, Psikoloji, 9786050816662, 264 Sayfa, Ağustos/2014
Kitabın 198. ve 199. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Gençler aidiyet duygusunu hissedemiyorlar.
Hayatlarının anlamını nereden sağlayacaklarını
bilemiyorlar. Bu çok ciddi bir boşluk duygusuna
ve sonunda da yaygın bir kişilik bozukluğuna yol açıyor.

Dünyada bilime, psikiyatriye karşı post-pozitivist yaklaşımlar öne çıkıyor ama bunun örneklerine Türkiye'de pek rastlanmıyor. Ülkemizde bilimsel olarak daha Ortodoks bir iklim var. Neden?

İnsan ruhu ancak multi-disipliner çabalarla ele alınabilir. Sadece bilimcilik yetmiyor. Bilim "nasıl"a dair bir açıklama sunuyor ama "niçin"e dair bir açıklama getiremiyor. "Niçin" için teolojiye, erekbilime ihtiyacımız var. Bunu da bize metafizik bilimler, ilahiyat, din ve felsefe sağlayabilir. Bana sorarsanız, felsefesiz bir bilim ve metafizik dünyaya kapılarını kapatmış bir bilim düşünmemek lazım. Pozitivist yönse-meler otuz-kırk sene önce tarihin çöp sepetine atıldı. Artık biz post-pozitivizmden, post-empirisizmden bahsediyoruz bilim dünyasında. İnsan yaşantılarının, beyninin kimyasını değiştirebildiğini öğrendiğimiz bir çağda yaşıyoruz.

İnsan yaşantıları beyin kimyasını nasıl değiştiriyor mesela?
Çocukluğunda yeterli anne baba şefkati görememiş çocukların beyninin belli bölgelerinin, anatomik olarak da gelişmediğini öğreniyoruz. Bunlar bence çok büyük buluşlar. Yaşantıyla beyinde birtakım değişiklikler olabildiği bulgusu, insan beyninin her an yeniden şekillenebildiğim, geçmişin travmatik etkilerini ise iz gibi üzerinde taşıdığını gösteriyor. Kendi geçmişinin ve belki de atalarının geçmişinin. Jung buna "kolektif şuuraltı" diyor.
Her zamankinden daha az dogmatik olmamız gereken bir zaman dilimindeyiz. İnsanla ilgili daha bütüncül bir bakış açısına ulaşmak istiyorsak mutlaka farklı disiplinlerden yararlanmalıyız, dokunduğu yere göre bir fil tarifeden âmâlar durumuna düşmemeliyiz. Freud'un pozitivizminin artık günümüz dünyasında çok geçerli olmadığını düşünüyorum. Zaten psikanalizin bugünün bilimsel ölçütleriyle ele alındığı zaman hiç de bilimsel bir paye almayabileceğim, bunun belki sadece bir düşünce ekolü olarak isimlendirilebilece-ğini söyleyebilirim. Ama bence bir yorumlama çabasıdır ve değerlidir. Bence günümüz insanı bilim adamlarıyla din adamlarının karşılıklı diyaloğuna çok muhtaç. Bu Batı'da yapılıyor. Türkçeye Kesişmeler adıyla çevrilen kitap bu tarz bir diyaloğun ürünü, kitapta Dalai Lama ile konuşuluyor.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder