17 Eylül 2014 Çarşamba

İki Genç Kızın Romanı

İki Genç Kızın Romanı, Perihan Mağden tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. |  Everest Yayınları, Roman, 9786051417714, 272 Sayfa, Eylül/2014
Kitabın 150. ve 151. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Çıkıyorlar ordan. Daha asansörde, nerden atıldığı belirsiz bir ok gibi, bir sıkıntı saplanıyor yüreğine. 1 Ekim Pazartesi 1 Ekim Pazartesi. Tarihi tekrar ediyor kafasında habire.
O günün tarihi önemli değil, hiç de. Kurs parasını geri almalarından itibaren, hiçbir şey de olmayacak zaten. Ama 1 Ekim Pazartesi, 1 Ekim Pazartesi diye çevirmeden kafasında edemiyor. Behiye.
Belki de ne kadar az zaman geçtiğini hatırlatmak için kendine. Ne kadar az zamanda, ne kadar çok şey olduğunu hatırlatmak için. Şaşırmak için bu yoğunluğa. Şaşırtmak için kendini. Az Zaman. Azzz. Zaman azzzz.
Bir nefes nefeslik kaplıyor içini. 1 Ekim Pazartesi yi topaç-lamamalıydı zihninde. İstemedi ki. Geldi girdi kendi kendine. Girdi ve sanki zararsız bir ŞEYmiş, zararsız bir tekrarmış gibi öyle döndü durdu sisteminde.
içi sıkıştı Behiye'nin. îçini sıkıştırdı. Pırpır ediyor içi şimdi. Yetişmeliyim, yetiştirmeliyim, çabuk olmalıyız, ÇABUK. Neye?Nereye Behiye? Bunu sorarak çekidüzen vermeye çalışıyor içine. Handan cıvıl cıvıl yanında, konuşuyor. Dinlemiyor Handan'ı. Dinler gibi yapıyor ama. Cümlelerinin sonunda bir yerlerde, "Hıı," diyor, "öyle mi oldu?" Dinleyen insan lafları bulup ediyor. İçi öyle altüst ki şimdi, dinlemesine imkân yok Handan'ı. O an, orada, Handanla olmasına imkân yok.
içi daralıyor, içi sıkışıyor. Dönüyor içi. Olduğu yerde sıkışmış bir pervane gibi. Hiçbir işe yaramayan. Sadece sıkıştıran bir pervane. Dönen habire. Faydası yok bu dönmelerin. Faydasız Pervane. Git içimden! Git! Bırak beni.
Çiçek Pazarı'ndaki o şahane manavlardan birinden, yarım kilo çilek alıyor Handan. Çok kocaman çilekler; çok kırmızı, çok kokulu, çok güzeller. Hakiki olamayacak kadar güzeller. Fazla sert, fazla mükemmeller. Hormonlu çilekler. Hormon çilekleri. Sahte! Sahte Çilekler.
SAHTE takılıyor bu defa zihnine. Gerçek mi yaşadıklarım Handanla? Hakiki mi o; peki ben hakiki miyim? Hakiki Behiye kim? Nerde hakiki Behiye; var mı öyle biri? Bir gün ortaya çıkabilecek mi; çıkacak mı peki?
Handan bir çileği tutmuş sapından uzatıyor. "N'olur yesene, hiç olmazsa bi tane Behiye."
Alıp ağzına atıyor çileği. Dönüp Handan'a bakıyor. HİÇ OLMAZSA Bİ TANE. Handan var artık hayatında. Niye içinin eskisi gibi olmasına izin veriyor ki? O var yanında. O artık başka bir Behiye. Handanlı Behiye. Neden unutuyor ki? Neden durulmuyor; neden rahat bırakmıyor ki içi Behiye'yi?
"Gidip sana yeni bir hat alalım Handan."
"Olur Behiyem."
Yeni bir hazır kart hattı alıyorlar Handan'a: Yeni bir numara. Handan hiçbir huysuzluk yapmıyor Turkcell dükkânında. Öyle iyi huylu ki Handan, Behiye'nin içi eriyor.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder