19 Eylül 2014 Cuma

Refakatçi

Refakatçi, Perihan Mağden tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. |  Everest Yayınları, Roman, 9789752890787, 168 Sayfa, Eylül/2014
Kitabın 82. ve 83. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Öğleden sonra karnım müthiş acıkıyor. Birilerine rastlamak korkusuyla koştura koştura, köşelerde saklanıp etrafı kolaçan ederek, kafeteryaya gidip bir şeyler satın alıyorum.
Ellerim kollarım yiyecek dolu, merdiven sahanlığına adımı atıyorum ki, Kaptan'la burun buruna geliyorum. Daha doğrusu gelemiyorum: ben kısayım, o uzun. Görmek istemediği insanları ânında üstüne çeken bir paratonerim ben! Başka hiçbir yeteneğime olmasa da, bu makus yeteneğime sonsuza dek güvenebilirim.
Kaptan, koca gövdesiyle yolumu keserek iri mavi gözlerini gözlerime yapıştırıp ânında konuya giriyor: "Kolay mı sanıyorsunuz? Ben olmak; bildiklerimi bilmek, gördüklerimi görmek, kolay mı?"
Neyse ki, ağlamaklı bir sesle üstüme boca edilen bu lafların, cevap bekleyen afallatıcı bir sorudan ziyade, Kaptan'ın üstadı olduğu kendine methiye sanatının yeni bir gösterisi olduğunu derhal çakıp çenemi tutuyorum.
"Düşüncelerimi, duygularımı başkalarına tercüme edebilmek... Onlara yalnız iyiye ve doğruya çarpan yüreğimden, içimdeki sonsuz güzelliklerden bir şeyler verebilmek... Az da olsa görmelerini, duymalarını sağlamak... kolay mı sanıyorsunuz? Ben olmak, kolay mı?"
Bari projektör gibi üstüme diktiği gözlerini başka tarafa çekse! Yakınım olmayanların gözlerine uzun süre bakamam ben. Yabancıların gözlerini üstüme dikmesine ise, katlanamam. Belli ki Kaptan; hipnotik, magnetik ve de karşı konulmaz güçlerini seferber etmekte. Benim ne duyup düşündüğüm, umurunda bile değil.
"Gidip dönmüş, benliğini silmiş, yeminli biriyim ben! Bu pla-nette sürgündeyim: Yapayalnızım. Ödemem gereken bedelin farkındayım; çünkü seçmiş, seçilmiş —adanmışım. Bütün o kitaplar benim fikirlerimi yazıyor. Okudukça hâlâ şaşırıyorum; harfi harfine tüm düşüncelerimi, binlerce yıl önce yazılmış kutsal kitaplarda buluyorum. Kendimi her an tercüme etmeliyim. Misyonum bu: Vermeliyim! Acıya hazırım; başkalarının günahlarını ödemek için burada -bu dünyadayım."
Eyvah! Bir nevi peygamber figürü... Bir dönüm noktası (bir kaza, bir ameliyat, bir travma), can sıkıntısı (gizli işsizlik), duyarlı ama hastalıklı (kantarın topuzunu kaçırmaya temayüllü) bir ruh yapısı, çılgınca kendini beğenme (ve beğenmeme) hali, güç peşinde koşma (başrol saplantısı), bilinçsizce (ve aşırı miktarda) yapılan spiritüel "okuma"lar, çevre olarak "seçilen" birkaç mankafa şakşakçı (yoksa kati bir yalnızlık), gerçekle bağların giderek koparılması -at bütün bunları bir kaba, ısıt, karıştır, mayala: Al sana gıcır gıcır bir peygamber daha!
Kaptan, sessizliğimden hoşnut, son perdeye geçiyor. Çivit mavisi gözleri fincan kadar, kollarını iki yanına açarak bas bas bağırmaya başlıyor: "Haydi çarmıha gerin beni! Cezalandırın, hor görün, hakaret edin!
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder